Kıymetli Bingöllü hemşerilerim, hatırlıyorsanız 10 gün önce,

‘’Dik gelirse’’ diye bir yazı paylaşmıştım.

27/09/2020 Pazar günü yapılması planlanan temayül yoklaması, dik gelme olasılığına karşı apar topar Antalya yolundan çevrilen kıymetli hemşerimiz Alaattin Parlak Bingöl’e gönderilerek geçen perşembe günü birkaç aday adayının katılımı ile yapılmıştır.

Yaklaşık üç yıl önce İl Başkanlığı sürecini Brezilya dizisine benzetmiştim ancak bu defa aynı heyecanı uyandırmadı ve iş yazı-tura ile geçiştirilmek istendi ve istedikleri gibi süreç heyecandan uzak, sessiz ve sedasız geçti. Geçti diyorum ama bu yazı tura oyunu biraz daha uzayacak gibi…

Uzamaz ise o yazımda da ifade ettiğim gibi ‘’yazı gelmiş’’ olacak…

Ki eski bir Belediye Başkanı, İl Başkanlığına getirilecek en avantajlı aday adayı gibi duruyor.

Bu tercih genel merkezin tercihi ise, Bingöl halkı tercih edilen kişi ve beklentilerini karşılaştıracak ve ona göre bir değerlendirme yapacaktır.

Yok eğer bu tercih Bingöl siyasetçilerin bir tercihi ise ki bence öyle olmalı, o zamanda tercih edilenin ortaya koyacağı performans ve katkılar değerlendirildikten sonra Bingöl halkı faturayı tercih edilenle beraber tercih edene de kesmelidir.

Adı geçen bey efendiyi edindiğim bilgiler dışında çok fazla tanımıyorum, dolayısıyla şimdiden hakkında olumlu veya olumsuz bir şey ifade etmeyi de doğru bulmuyorum.

Burada bir kriteri ortaya koymayı doğru buluyorum o da;

1- Bir partinin İl Başkanı, partinin seçilmişlerine rağmen partinin genel başkanı tarafından dahi atanmamalıdır.

2- Bir Partinin İl Başkanı Genel Merkez doğru bilgilendirilmeden ve aldatılarak da atanmamalıdır.

3- Atanan İl Başkanı, ne seçilmişlerin rakibi ve düşmanı, ne de onların tamamen kontrolü altına girmiş biri olmamalı, uyumlu çalışma esaslarına uygun bir çalışma için olmalıdır.

4- En tehlikeli olanı ise; İl Başkanı belirlenirken partinin değil de onu o makamlara getirenlerin çıkarlarına uygun hareket eden karakter ve kişilikte olmasıdır. (Atanacak olanları tenzih ediyorum.)

5- Bu da olmadı yenisine bakalım fantezisi artık Bingöl’de bitmeli. (Bu güne kadar atanan İl Başkanları hangi özelliklerinden dolayı atandı ve alınırlarken hangi eksiklerinden dolayı alındılar onu da Bingöl halkı bilmelidir.)

Ki ben bunların atanmalarında yeterli olup olmadıklarını bilmiyorum. Bunu seçilmişler ve teşkilatlar bilir ama atanan İl Başkanlarının alınma şekillerini de doğru bulmadığımı buradan ifade etmek istiyorum.

Öncelikle her Bingöl evladı, ki partisi ne olursa olsun, bizim için kıymetlidir. Bingöl’e hizmet etmeye aday olmuş herkese ben teşekkür ediyorum.

Bu yazı-tura oyunu bizim örfümüze göre üç defa tekrarlanabilir.

Seçilmişlerimizin atışında yazı geldi.

Genel merkezin atışında, tura, dik veya tekrar yazı gelebilir.

Genel başkanın atışında çok farklı veya aynı sonuçta gelebilir.

Sonuç ne gelirse gelsin, atananı biz tebrik eder, hayırlı hizmetler dileriz ancak halkın takdiri seçimlerde ortaya çıkar.

Sonuç olarak ben tekrar ifade etmek istiyorum, burada yetki mutlaka Bingöl halkının tercihi ile seçilmişlere verilmelidir. Çünkü bu insanlara siz güvendiniz, siz seçtiniz. Ya doğru yaptığınızı kabul eder sonuca razı gelirsiniz ya da yapılan hatanın vebali sizin de boynunuzda…

Son; Yılmaz Seven’in alınmasında ki sebepleri bilmediğimiz gibi Mehmet Hanefi Güler’in de istifa ettirilme sebeplerini bilmiyoruz.

Taraflar açıklamadıktan sonra bizlerinde çok fazla irdelemesi zaten doğru olmaz.

Bingöl’de kongre sürecinde olan bütün partilerimize hayırlı kongreler diliyor, atanmışlara ve atanacaklara şimdiden hayırlı çalışmalar diliyorum.

Not; 10 gün önceki yazımı da bir hatırlatma olsun diye burada tekrar paylaşıyorum.

DİK GELİRSE...

Ak Parti, Bingöl İl Başkanlığı için yazı-tura atmalı.

Yazı gelirse eski Belediye Başkanları, Tura gelirse eski vekiller ve eski İl Başkanları İl Başkanı yapılsın.

Dik gelirse yeni yüzler İl Başkanı yapılsın.

Eski siyasetçilerden bazılarının da yaşını küçültüp Gençlik Kolları Başkanı yapsınlar.

Nasıl olsa sorsan hepsi ''ben partimin neferiyim ne görev verilirse yaparım'' diyor.

Gerçi görev verilmediğinde neferi olduğu partiyi yerin dibine batırmak için her türlü eylem ve söylemde bulunuyorlar, buda ayrı bir ruh hali...