MUSA APUHAN: MASKARASIZ MASKESİZ NORMALLEŞME…
Kime sorarsanız sorun normalleşme istiyor. Bu en çok hangi kurumdan talep ediliyor? Tabi ki siyaset kurumundan.
Peki yumuşama nereden başlamalı?
Tabi ki dilden.
Var mı dilde bir yumuşama?
Neredeee…
Eski defterler kapanmadan, rövanşist duygulardan vazgeçilmeden, sıkıntının nedenleri bilinmeden, sonuçlarla yüzleşmeden normalleşme mümkün mü?
O zaman normalleşmeyi engelleyen faktörleri doğru tespit etmek lazım
1) Darbe geleneği
Ülkenin çok partili siyasi hayatı; korku, vesayet ve millet iradesini sınırlamaya ilişkin onlarca darbe, muhtıra, darbe girişimleri ve ara rejimleri barındıran bir tarihtir.
Sadece yüz yıllık geçmişimizde darbe tarihlerini yazmaya kalkışırsak bir sayfayı alır.
Cumhuriyet tarihini ve sivil siyaseti bu zaviyeden görmek lazım. Darbeler ve türevleri sivil siyaseti ve demokrasi tarihini etkileyen dönüm noktalarıdır.
Biz cumhuriyetin kuruluşuyla birlikte demokrasiye değil, darbeler arası demokrasiye geçmişiz.
Darbeler arası dönemlerde de egemenler siyaseti baskı altında tutmak ve normalleşmeyi engellemişlerdir.
Ve görüyoruz ki bu dönemlerde(soğuk savaş)ayrışma, örgütler ve dolayısıyla dil üzerinden yapılmıştır.
Ülkeyi yönetmeye talip siyasi hareketler arasında iş birliği değil, ayrıştırıcı ve düşmanmış gibi bir nifak sokulmuş, iş birliği sağlanması engellenmiş, terör üzerinden sivil siyasetin alanı daraltılmıştır.
Bazı siyasi yapıların içine sızmış, ülkenin selamete çıkmasını istemeyen bazı mihraklarla iş birliği içine girmiş sözde siyasetçi ve ideologların algı operasyonları normalleşmeyi oldukça sıkıntıya sokmuştur.
Darbe geleneği ile ilgili son söz, darbeyi normalleştiren hiçbir söz ve davranış kabul edilmemeli ve bertarafı için gereken ne ise yapılmalıdır.
2) Sivil siyaseti kontrol altına alarak yönetme arzusu
Ailenin tamamını değil, babayı ikna et, aileyi ele geçir mantığından vazgeçilmeli, bunu ister sermaye, ister STK, ister üniforma, ister bürokrasi üzerinden olsun, hiç birine olanak tanınmamalı, hoş görülmemeli, perdelenme üzerinden yapılmak istenen her hareket cezalandırılmalı.
Çözüm olarak şu hususlara önem verilmeli.
a) Devletin gücünü ele geçirerek filizlenenler kök salmaya çalışıyorlar, buna imkan verilmemeli.
b) kamudaki atamalar ehliyet ve liyakat ölçülerinde olmalı,, adamcılık üzerinden yapılmamalı
c) temel sorunlar savsaklanma yerine derhal masaya yatırılmalı, beklentiler ve endişeler üzerinden değil, profesyonellik çerçevesinde çözüme kavuşturulmalı.
Aksi her durum, halkın belini doğrultamaması ve normalleşmenin imkansız hale getirilmesi demektir.
Yazının devamı olacak…