90'lı yıllar, çocukluk yıllarımızdan ergenlik yıllarımıza geçiş günleriydi, hem de ülkenin başkentinde...
Bingöl'den Ankara'ya taşınan bir köy çocuğu için elbette ki farklı duygular yaşıyor, gördüklerimiz, duyduklarımızdan her zerremizle etkilenebiliyorduk...
Örneğin orada öğrendim Öcalan'ın kim olduğunu, PKK'nın ne olduğunu, Kürt sorunlarını, Kürtçenin aslında yasak olmamasına rağmen yasak gibi sunulmasını, terör yüzünden masum insani taleplerin bile terör yaftası ile karşılandığını...
Şeriata küfredildiğine de mesela oralarda şahit olmuş, 28 Şubat sürecinde de başörtülülerin okuyamadıklarını gözlerimizle görmüş, hatta biz de imam hatip sıralarında okuduğumuz için katsayı zulmüne uğramış, üniversite sınavında puanımız gasp edilmiş, Gençlik Parkının kuçelerinde, kolları kesik kızlarla aynı havayı soluyan bir sokak çocuğu olmuştuk...
Hayli zaman sonra Ak Parti iktidarı geldi tabi...
Bunların tamamı bizdendi, bizim mahalleden...
Tamamına yakını katsayı zulmüne uğramıştı belki de, ya da çocukları kardeşleri komşuları o sıkıntıları çekmiş, anneleri örtülü, babaları sakallı, dedeleri külahlı hatta sarıklı siyasilerimiz olan bizim mahallenin dindarlarıydı iktidardakiler...
Kürd meselesinden başörtü sorununa, muazzam altyapı atılımlarından ülkeyi baştanbaşa saran ulaşım ve kalkınma projelerine kadar neler neler yapmadı ki bizim mahalle siyasileri...
Örneğin Kürd meselesinde, Kürtçe Siyasi Propaganda serbestisinden ilkokul sıralarında minnacık çocuklara okutulanAndımız marşının kaldırılmasına kadar bir çok örnek verebiliriz, terör sevicilerin ve ırkçıların zoruna da gitse..!
E bu arada Laik/Seküler/Kemalist bir girdap vardı yönetim kademelerinde... Belki de Gazi Mustafa Kemal'in aslında hiç aklından geçirmediği birçok maddeyi baskı aracı yapmışlardı ve ‘ülkenin tek sahibi biziz’ edası ile "biz efendiyiz, siz de bize uymak zorunda olan tebaa" anlayışı ile ülkenin kaymağını yiyiyorlardı. İşlerine gelmediğinde de, on senede bir darbe yapıyorlardı, bir sağdan, bir soldan asarak..!
Bunlara da bir neşter vurmuştu bizim mahalle...
Ve böylece oylarını %70'lere dayamışlardı...
Peki ya sonra ne oldu...
İşte sonra ne olduğunun, ülkenin geldiği noktanın nerelere evrildiğinin sadece bir... ama çokkk önemli bir resmidir son Cumhuriyet Törenlerinde genç ve ergenlik çağındaki MÜSLÜMAN KIZLARIMIZA verdirilen görüntüler...
Hani dedim ya ergenlik çağlarımda Ankara'daydım diye...
İşte o zamanlarda 19 Mayıs Stadı dâhil, tüm okul ve statlarda bu tür görüntüler vardı. Aman Allah'ım, o ne görüntülerdi, o ne giysilerdi, o ne haram kıyafetlerdi lise kızlarına giyindirilip, halkın önünden yürüyüşler yaptırılan, jimnastik hareketleri ile kutlamalar yaptırılan etkinlikler...
Biliyor musunuz dostlar, "Erdoğan bu ülke için İslam ve gençlik adına ne yaptı" diyenlere vereceğim tek bir örnek olsa, işte o kutlamaların, o kıyafetlerin, o uygunsuz lise kızlarının utandıran görüntülerine son vermişti ya, bu örneği gururla bir ömür söylerdim ve bir ömür de ona sırf bu yüzden DUA ederdim, ‘Allah razı olsun’ diye... Ve çokta dua ettim, ediyorum da…
Evet, onun muktedirliğinden sonra kaldırıldı o İslam ve ecdada yakışmayan etkinlikler, o kutlamalar, o yürüyüşler...
Peki ne oldu da bizim mahalle bu kadar değişti, Erdoğan'ımızın etrafındakiler bu kadar sekülerleşti, masum Müslüman lise kızlarımızın etekleri tekrar yukarılara çekildi...
Ne oldu size ey BİZİM MAHALLE....
Ne oldu bize ey Cevdet abim...
Neden susuyorsun ey Feyzi abim...
Neden tek bir söz söylemiyorsun ey Şeyh Zeki akrabam...
Neden tek bir görüş bildirmiyorsun, ey ailesinin tamamı Allah'a sevgi dolu Erdal abim...
Ne oldu da biz bu hale geldik ey imam hatip sıralarında iken başörtüsü için birlikte ağladığımız sıra arkadaşlarım, ne oldu size...
Bazı koltuklara oturtuldunuz, makamlara geldiniz, Audiler arkanızı yumuşattı değil mi... Unuttunuz Akaid derslerini, Fıkıh ve Kelam derslerindeki öğretileri değil mi?..
Unutun unutun...
Hani bir dersimiz daha vardı ya İmam Hatip sıralarında, unuttuğunuz...
Hani adı Kuran-ı Kerim'di ya...
Hani orada şu yazıyordu ya; "biz onları sıkıntılarından kurtardık mı, nankör kesilip sanki bize dua eden onlar değilmiş gibi, bizi unutuverirler" diye...
O nankörlerin akıbeti ne olurmuş diye ayetlere bir göz atın da, akıbetinizi hatırlayın..!
Kısa yoldan zenginleşip çoğaltılan haram mallar, ÖZGÜRLÜK diye Müslüman kızları Osmanlı inancına muğayir giyindirip sokağa salanların hiç birini ne oMALLAR, ne de ÖZGÜRLÜK savunmaları kurtaramayacak o ÇETİN GÜNÜN AZABINDAN...
Tövbe edip hallerini düzeltenlere ne mutlu..!
Selam ve dua ile…