LİYAKATLİ ŞAHSİYETLERE ÖRNEK… RAMAZAN GENGÖRÜ
İlimizde yönetimsel anlamdaki sıkıntıları paylaşırız sık sık...
Bazen de, olumlu gelişmeleri duyururuz takipçilerimize...
Tabi bu meselelerle hemhal olunca, kimi kurumların başında ya da bir alt tabakasında haramzade, burnu havada, insanları, kimi zaman da karakterli, namuslu, liyakatli, dürüst, tertemiz şahsiyetleri Rabbimiz önümüze çıkartır.
Sağlık camiasında da olumlu ve olumsuz kişilikler mevcuttur. Olumsuzları kendimize saklarken, olumlu isimleri paylaşırız… İyi insanların kıymeti bilinsin diye…
Dr. Ramazan Gengörü’nün çocukluğuna baktığımızda, yatılı okulda okuduğunu öğreniyoruz.
Yurtlarda yetişen bir köy çocuğu, başarılarla dolu bir hayat serüveninden sonra iyi bir doktor olup memleketine hizmete geliyor.
Yığınla sıkıntının olduğu Bingöl Devlet Hastanesinde başhekim oluyor ve kısa zaman içerisinde parmakla gösterilen bir isim oluyor.
Tabi bu sistemde, bu işlerin doğasında şu da var ki, hastane iç ve çevresinde dolaşan ihale kurtçukları, yöneticileri adeta kumpasa alırlar.
Kimi arkasına dayadığı siyasi erklerin, kimileri de isim ve soy isimlerine güvendikleri siyasi muktedirlerin gücüne güvenerek…
Eğer kamu yöneticileri ya da başhekimler haramzade, pısırık, ötlek ve Allah’tan korkmaz çıkarlarsa, işte o zaman vay o memleketin ve gariplerin haline…
Bingöl Devlet Hastanesindeki üç yıllık Başhekimlik görevini araştırdığımızda, ihale ahlakına yönelik tek kusurunu görmediğimiz, hastaneye kişisel çabaları ile kazandırdığı birçok cihaz ile katma değer ürettiğine şahit olduğumuz, arkası olan personeli kayırmadığını öğrendiğimiz, özellikle Kiğı, Adaklı, Genç, Solhan, Karlıova, Yedisu gibi uzak yerlerden gelen hastalar ve yakınları ile yakından ilgilenip dualarını aldığını duyduğumuz Ramazan Gengörü, ihale tayfaları ve kurtçuklarına karşı dik duran, devletin malına tenezzül ettirmeyen, mert, dürüst, tertemiz bir şahsiyetolarak karşımıza çıkmaktadır.
Eşi de çocuk doktoruymuş. Hemşire olan bir bacımıza sorduk;“geç saatlerde bile kendisini rahatlıkla ararız, çok iyi bir insandır” denmişti…
Bu arada siyaset camiasının da kendisini -karakteri yönünden- övdüğünü biliyoruz.
O zaman şöyle bir düşünceye bürünüyoruz hayretle; "halk seviyor, personel seviyor, siyaset takdir ediyor, o zaman neden yerinde saydırılıyor.!?”
Yoksa bu memlekette halkın gücünün üzerinde bir güç ve siyaset üstü bazı mahfiller mi var..!
Liyakatli ve sevilen şahsiyetlerin yerinde saydırılıp önlerinin kesilmesine ilimiz adına üzülüyoruz. Çünkü bu tür başarılı şahsiyetler kolay yetişmiyor.
Ezcümle…
Rabbimiz her şey şahittir. Önemli olan bu dünyadan alnımızın akı ile gitmektir...
Ramazan hoca hakkındaki duyduklarımızdan sonra, bir hemşerisi olarak kendisi ile gurur duyduk. Ve anladık ki, onun bu dürüstlük ve liyakatiyle çok daha iyi yerlere gelmesi gerekliliğidir. Şahsı ya da kendimiz için değil, memleket ve ümmet için...
Başarılarının ve yerleşik yozlaşmalara karşı dik duruşunun devamı dileklerimizle…
Mevla görelim neyler, neylerse güzel eyler… Selam ve dua ile…