İSTİSMAR İSTİSMAR İSTİSMAR
İstismar, hangi alanda olursa olsun kulağa o kadar itici ve soğuk geliyor ki, telaffuzu bile mide bulandırıyor. Hele hele bu istismarlardan bir tanesi var ki hangi açıdan ve hangi boyutundan bakarsan iğrenç; ÇOCUK İSTİSMARI.
Gelinen noktada bu konu çokça üzerinde durulması gereken bir hal almıştır.
Çocuk istismarı; yetişkinlerin çocuğa cinsel yaklaşımda bulunmasıdır. Cinsel istismar yalnızca cinsel ilişkiden ibaret olarak görülmemelidir. Çocuk kendisine yapılan bir çok tacizin ne anlama geldiğini ve neden böyle bir eyleme maruz kaldığını bilemeyecek durumdadır. Dolayısıyla çocuk savunmasızdır. Savunmasız birini giyinip soyunurken gözlemlemek, cinsel içerikli söz söylemek, onu olağanın dışında kaydetmek, öpmek, cinsel organına dokundurtmak ve dokunmak, cinsel eylemlerini izlettirmek, ve hatta zaman zaman çok normal gibi görünen yetişkin eylemleri aslında cinsel istismar içerikli olabilir.
Bütün bu cinsel istismar eylemlerine bakıldığında maalesef bu cinsel istismar eylemlerin çoğu ilk önce aile içinde, komşular tarafından ve sokakta yaşça kendisinden büyük arkadaşları tarafından çocuğa yapılmaktadır.
Bütün bunlardan sonra çocukların nasıl büyük bir tehlikenin içinde oldukları bilinmelidir. Ve cinsel istismar asla ve asla görmemezlikten gelinmemelidir. Çünkü cinsel istismarın bir sonra ki aşaması tecavüzdür.
Son yayımlanan TÜİK verilerine bakıldığında küçük yaşlarda yine aile içinde ve çevresinde tacize ve tecavüze uğrayan çocuk sayısı az değildir. Kadın, erkek, yetişkin, akraba, yabancı, komşu, dost, arkadaş hatta anne baba tarafından çocuklara istismar uygulanabilmektedir. Bütün bunlar çocukların nasıl bir tehlike ile karşı karşıya olduklarını göstermektedir.
Peki, biz çocukları bu tehlikelerden nasıl koruyacağız?
Böyle bir kabusun varlığı, hangimizi rahat uyutur?
Siz bu hasta ruhlu tacizcileri dış görünüşlerinden tanıyabilir misiniz?
O zaman hep beraber sesli düşünelim; peki ne yapacağız?
Çözüm yolları;
Öncelikle ve kesinlikle, toptancı bir mantıkla bütün insanları kötüleyerek, çevremizdeki herkesi güvenilmez görerek, çocuğu gözümüzün önünden ayırmayarak, sürekli acaba çocuğumun başına bir şey gelir mi diyerek, cinsellik bir öcüdür fikrini aşılayarak bu işin üstesinden gelemeyiz, zaten bu yaklaşım doğru da değildir.
Çünkü bu çocuk yarın büyüyecek ve bir yetişkin olacaktır. Bu çocuğun büyüdüğünde cinsel hayatını, insanlara bakışını, anne ve babaya olan güvenini, kısacası bütün hayatını olumsuz etkilemiş olacağız. Bu olumsuz durum bireyi toplumda problemli bir hale getirecektir.
Bizim burada üzerinde duracağımız ve dikkat edeceğimiz ana noktalar özetle şunlardır;
-Çocuğunuza, ‘’istemediğin sürece kimse sana dokunamaz, seni öpemez. Bunu sen istemediğin zaman biri yaparsa mutlaka bize söylemelisin.’’ Bu durumu çocuğa mutlaka benimsetin. Çocuğa tepki vermesini ve hayır demesini öğretmelisiniz. Çocuğun davranışından rahatsız olduğu kişileri mutlaka takip etmeli ve uyarmalısınız.
-Özellikle aile içinde, bakıcılarda, diğer aile bireylerinde, bazen iyi niyetli de olsa bu tarz davranışları sıklıkla gözlemleyebiliriz. Ancak bu çocuğu rahatsız ediyorsa kesinlikle son verilmelidir. (Kabul edilebilir, doğal olan sevgi dokunması ile istismar arasında elbette fark vardır. Bu farkı duygularımız bize anlatır. Dostça dokunuşlar mutlu eder rahatlatır, ancak taciz dokunmaları kendinizi tuhaf ve kötü hmenize neden olur)
Dokunmak, sevgiyi göstermek bir ihtiyaçtır ve bu tüm yaşamımız boyunca olmalıdır ve olacaktır.
Toplumumuzda ve çevremizde hepimizin çokça rastladığı, küçük çocukları severken cinsel bölgesine dokunuluyor. Bu konuya hassasiyet göstermeli, iyi niyetli de olsa siz ve çocuğunuz buna izin vermemelidir.
-Hayır dediği için, yapma rahatsız oluyorum dediği için kesinlikle çocuğunuzu ayıplamayın ve azarlamayın. Hatta bundan dolayı huzurlu olun. Çocuklar genelde abartır öyle olsa bile söylediklerini önemseyin ve araştırın.
-Çocuğun vücudunda bazı özel bölgelerinin olduğunu, özel durumlarda ve doktorları dışında kimseye dokundurmaması gerektiğini ama anlaşılır uygun ve edepli bir dil ile ifade etmelisiniz.
-Çocuğun cinsel içerikli sorularına doğru, yaşına uygun, anlaşılır, tatmin edici ve bilgilendirici cevaplar vermekten çekinmeyin.
-Tacize ve tecavüze uğrayan çocuklar genellikle yaşadıkları bu durumu gizler, utanır ve korkarlar. Bu durum tacizci ve tecavüzcünün işini kolaylaştırır. Çünkü tacizci bu durumun ortaya çıkmaması için gerekli tehditleri de yapmıştır. Siz çocuğunuza bu konuları rahatlıkla anlatırsanız karşılaştığı bu durumda gelip size rahatlıkla her şeyi anlatabilir.
Tacizden korunmanın en önemli yolu bilgi sahibi olmaktır.
-Çocukların çoğu bu konuda bilgisiz olduklarından, korktuklarından, söyleyemediklerinden, cinsel konuları konuşmanın ayıp olduğunu düşündüklerinden uzun zaman tacize maruz kalmakta ve bunu konuşamamaktadırlar. Çocuğunuz ihtiyaç duyduğunda, gerekirse uzman yardımı da alarak mutlaka yaşına uygun bilgilendirme yapın.
Çocuğunuzun tacize uğradığını anlamanız açısından bilmeniz gerekenler;
Cinsel bölgelerinde, sağlık açısından sorun oluştuysa, dokunmaya tepki gösteriyorsa, fiziksel nedenlerle alakalı olmayan karın ağrıları varsa, huzursuzsa, gece uykuları bozulduysa, altını ıslatmaya başladıysa, yaşından büyük cinsel davranış ve sözler içindeyse, evden kaçmayı düşünüyorsa, intihar eğilimi gösteriyorsa, yemek düzeninde sorun yaşıyorsa, içine kapanıp eski şeylerden zevk almıyor, arkadaşlarından uzaklaşıyorsa, huysuzsa, saldırganlık gösteriyorsa, genel olarak başarısında düşüş varsa, insanları düşman gibi görüyorsa, çocuğunuz bu ve buna benzer durumları yaşıyorsa,
Mutlaka bir uzmana danışarak durumu araştırın.
Tacize uğrayan çocuk kesinlikle yalnız bırakılmamalıdır.
Özelikle eğitim yuvalarında, okullarda idareciler ve ilgililer bu durumlara karşı daha hassas davranmalı, sınıflara yabancılar alınmamalı, öğretmen çocuğun özel alanına girmemeli, gereksiz temasta bulunmamalı, kucaklamamalı, öpmemelidir.
Öğretmen öğrencisini sever ve sevmeli, ancak çocuğunda bir birey olduğu unutulmamalıdır. Okullarda mutlaka cinsel eğitim verilmelidir.
Özellikle büyük çocukların küçükleri tacizi de mümkün olduğundan, mümkün olduğunca büyüklerle küçükler aynı mekanları kullanmamalıdır.
Küçük çocuğunuz için kontrolü çok daha zor olduğundan bakıcılarla çalışmak yerine okul öncesi eğitim kurumlarını tercih edin.
Sonuç olarak; yaşadığımız toplumda maalesef küçük çapta da olsa bu taciz olayları çokça yaşanmıştır ve bunlar yıllarca saklanmış, bu durumda yapanın yanına kar kalmıştır. Bu olayların gizli kalmaması, bir başkasının çocuğunun başına aynısı ve daha kötüsü gelmeden bunları konuşalım. Bunları konuşalım ki çocuklarımız, ebeveyn, toplum, eğitimciler bilinçlensin, bu olaylar gizli saklı olmaktan çıksın ve bu yaşananların çocuğun suçunun olmadığını çocuk bilsin.
Kendi çevremizde, memleketimizde, ülkemizde bu tür olaylara göstereceğimiz duyarlılık kadar, dünyada ve özelikle orta doğuda yaşanan savaşlar bir çok insanı evsiz, barksız, vatansız ve mekansız, dolayısıyla savunmasız bırakmıştır. Bu savunmasız insanların çocuklarının başına bu toplumumuzda ki hasta ruhlu insanlar tarafından bir taciz ve tecavüz felaketi getirilmeden bu tür insanları tanıyalım, bu durumlara karşı duyarlı olalım.
Narin ve narinlerimizin acısını yüreğimde hissediyorum katilleri lanetliyorum.
Yeni eğitim ve öğretim döneminin hayırlı ve huzurlu geçmesini diliyorum.
Sağlıklı bir toplum ve nesil için bütün çocuklara anne ve baba olalım.
Musa Apuhan