4- Sosyal boşanma;
Sosyal boşanmalar bazen büyük değişikliklerin öncü sarsıntıları, bazen de deprem gibi yıkıcı etkilere sebep olabilir. Yasal boşanmalardan önce taraflar genellikle sosyal çevreleri ile evliliklerinde yaşadıkları sıkıntıları veya yaşadığı hayal kırıklıklarını paylaşır. Yaşanılan problemler sosyal çevre tarafından sahiplenmeyi değil uzaklaşma veya terk etmelere sebep olabilir veya kişi sosyal çevresi tarafından yaşadığı bu sıkıntılardan dolayı terk edildiği düşüncesine kapılabilir.
5- Psikolojik boşanma;
Boşanma sürecinde kişinin kişiliğinden uzaklaşması, hayatında eşinin yokluğunun kendi dünyasında ve ruhunda oluşturduğu boşluğun iç dünyasında yarattığı belirsizliktir. Bu süreç boşanmış kişilerin tekrar kendi gerçek kişiliklerine kavuşana kadar sürmesi sürecidir.
Özellikle evliliklerini duygusal yapılar üzerine kuranların bu süreci daha zor atlattıkları görülmektedir.
Ancak zaafları üzerine evlilikler kurmuş olanların, boşanmalarda ruhsal boşanmalardaki sıkıntılı süreçlerle beraber bir sonraki evlilikler için daha güçlü oldukları görülebilir.
Hiç kuşkusuz boşanma evrelerinin en zor olanı ruhsal boşanma evresidir. Bu boşanma evresinde eşlerden her biri kendi yeterliliğini ispatlamak durumundadır.
Boşanmalar sürecin başlangıcı değil genelde sonudur.
Yasal boşanma süreçlerine bakıldığında o evrenin öncesi olan duygusal boşanma genellikle çoktan bitmiş olabiliyor.
Uzun süren yasal boşanma evrelerinde bazen bir sonra ki boşanma evresi olan ekonomik boşanma evresine bile geçildiği görülmektedir.
Yasal boşanma evresi devam ederken ekonomik boşanma evresi gerçekleşmişse eşlerin yasal boşanmadan vazgeçip tekrar bir araya gelme olasılığı daha da zorlaşmaktadır.
Boşanma evrelerinin tamamında süreci yaşayan taraflar kendilerine yeni görev ve sorumluluklar yüklerler. Bu görev ve sorumluluklar özetle; evlilik, kişilik, meslek, sosyal ve cinsel alanda yeni bir kimlik kazanmaktır.
Bütün bu arayışların sonu bu edinmek istediği kimlikle ilgili işlev ve uygulama evresine geçmektir…
6- Aile boşanması;
Konunun uzmanlarının üzerinde en çok durdukları boşanma evresi aile boşanmasıdır.
Aile boşanmalarının toplumu temelden sarsıcı etkilere sahip olduğu bilinmektedir.
Aile boşanmasının çocukları çok derinden etkilemesi, ayrılan eşlerin yeniden yuva kurma imkanına karşılık çocukların dağılmış ve parçalanmış ailelerde yaşamak zorunda kalmasıdır.
Eşler arasındaki sorun ne olursa olsun gerçekleşen her boşanma geride yaşanan sorundan daha büyük bir enkaz bırakmaktadır.
Ayrılmanın kaçınılmaz olduğu durumlarda bile boşanmayla bütün sorunlar çözülmüş olamaz.
Bütün boşanmalar eşleri, ruhsal, ekonomik ve sosyal yönden etkiler. Dolayısıyla boşanmış hiçbir birey evlilikten öncesi haline dönemez.
Doğru bir aile ortamında yaşayan çocukların büyüdüklerinde ki kişilikleri arasında doğru ve güçlü bir bağ oluşur. Toplumların bireylerden oluştuğu gerçeği ile mümkün olan en iyi bir şekilde bütün sıkıntıları çekerek çocukları doğru yetiştirmek en önemli olanıdır.
Yaşanılan bütün sıkıntılara rağmen geçinemeyen eşlerin karı-kocalıktan boşanmaları durumunda bile anne ve babalıktan boşanamayacağını çok iyi bilmeleri gerekmektedir.
Bütün evliliklerde sorunların, sıkıntıların, anlaşmazlıkların olabileceği bir gerçektir.
Yaşanılan her problemde eşler evlilik kurumunu yıkıcı düşüncelere kapılırlar.
Bu düşünceler eşlerin duygusal boşanma hissine kapılmasına sebep olur. Eşlerin evliliklerinde bu sorunları yaşamaması için gerekli bilgilendirme eğitimlerinin verilmesi gerekmektedir.
Bunlara rağmen sorunların yaşanması olası ise devletin burada bütün olumsuzlukların adresi olarak mahkemeleri ve hukuku göstermeleri yerine bu işlevi daha hızlı ve onarıcı olarak yerine getirebilecek arabulucu birimleri kurması gerekmektedir.