Her insanın birgün doğduğu, büyüdüğü köyüne dönmek istemesi güzel. Ancak köye dönüşler arazi kavgalarına, arazi kavgaları akraba ve köylü cinayetine dönüşecekse, köye dönüşler yıllarını özlemini gidermek yerine düşmanlıklara dönüşecekse, ne olursunuz kimse köyüne dönmesin ve köylerimiz hayalimizdeki gibi güzel ve özlenir kalsınlar.
Buradan memleketin siyasetçilerine, idarecilerine, aklı selim insanları ve kanaat önderlerine sesleniyorum; kıvılcımlar harlanmadan, Allah rızası için akrabalar ve köylüler arasında yaşanan arazi kavgalarına bir önlem alın ve kavgaları nihayate erdirin.
Toprağa dökülen her damla kan kin, nefret ve düşmalık demektir. Hemde yıllarca süren bir düşmanlık…
Kan dökülmüş toprak ise, zehir demek, göç demek ve özlemini çektiğimiz herşeye birgün hasret kalmak demek…
Emin olun uğruna kavga edilen hiçbir arazi, düşmanlığa, kan dökmeye, kavgaya değmez. Bırakın bütün bunları, bunlar bir kalp kırmaya bile değmez.
Yıllardır acıyla yoğrulan bölgemde toprağa, köye olan özlemleriniz olabilir.
Bugün köylerimizi terk etmek zorunda kaldığımız sebep ne olursa olsun, ortadan kaldırılmışsa ve dönüşler olacaksa bu yeni terk etmelerin sebebi, olmasın.
Gün kucaklaşmak, özlemleri gidermek ve yeniden kardeş olmanın günüdür.
Yeniden hep birlikte kardeşçe günlere diyorum.