Bingöl İnsanının Misafirperverliğine Dair…
Bingöl İnsanının Misafirperverliğine Dair…
Bingöl'de piknik yapmak, yemek hazırlamak ya da herhangi bir günlük işin peşinde koşmak, aslında görünenden çok daha fazlasını içeriyor. Çünkü Bingöl insanı hiçbir hazırlığı yalnızca mevcut kişiler için yapmaz. Pikniğe üç kişi mi gidiyorsunuz, O zaman en az dört, hatta beş kişilik hazırlık yapılır. Çünkü bir Bingöllü için "Belki misafir çıkar" cümlesi adeta bir yaşam felsefesidir.
Bu söz, sadece bir ihtimalden ibaret değildir. Gerçekten de Bingöl’de misafir her an kapıyı çalabilir, bir dost ansızın karşınıza çıkabilir. O an için hazır olan sofra, bu misafiri karşılamaya her zaman yeterlidir. Yolda yürürken tanıdık bir yüz görmek ya da tesadüfen karşılaşılan bir köyden geçen akraba, pikniğinize dahil olabiliyor. Ve Bingöl insanı bu anları mutlulukla, paylaşma sevinciyle karşılar. Misafirini mahcup etmemek, sofrada onu en güzel şekilde ağırlamak en büyük mutluluktur.
Bingöl insanının doğası, bu güzel gelenekle yoğrulmuştur. Herkesin birbirini tanıdığı, kapıların herkese açık olduğu bir memleket burası. Yemek hazırlığı yaparken bile düşünülmeyen şey misafir eksik kalmasın, sofrada bir boşluk olmasın. Farkında olmadan bu cömertlik, Bingöl’ün kültürel dokusunu oluşturur.
Bu misafirperverlik, aslında Bingöl insanının hayata bakışını da özetler. Kendi dar zamanında bile elindekini paylaşmaktan çekinmeyen, ihtiyacı olduğunda bir kapının açılacağını bilmenin huzuruyla yaşayan insanlar… "Belki misafir çıkar" sadece bir ihtimal değil, her anı kucaklayan bir yaşam tarzı, bir nezaket göstergesidir.
Bu kültür, sadece yemek masasında değil, hayatın her alanında kendini gösterir. Yardıma ihtiyaç duyduğunuzda kapılar çalınır, tanımadığınız biri bile size yardım etmeye can atar. Çünkü Bingöl'de misafir her an kapıdadır, yardıma muhtaç olan her an yanınızdadır.
Bingöl insanının bu güzel gelenekleri, köklerimize sımsıkı sarıldığımızın bir işareti. Modern dünyanın bireyselciliğine inat, biz burada misafirle büyüyen, paylaşmayla çoğalan, cömertlikte değer kazanan bir hayat sürüyoruz. Pikniğe giderken ya da evde bir yemek hazırlarken yapılan fazla hazırlıklar, sadece bir misafiri değil, bir kültürü ağırlıyor.