Dünyada yaşanan ve en büyük mağdurlarının her şeyden habersiz ve savunmasız çocukların olduğu bir dönemde, hepimizin en büyük gayesi sağlıklı, mutlu, ailesiyle ve çevresiyle barışık, bütün mağduriyetlerden ve tacizlerden uzak çocuklar yetiştirmektir.

Çünkü hepimizin buna olan ihtiyacı her gün biraz daha artmaktadır.

Bütün bunlar toplumda çocuğun istismardan korunarak, geleceğin yegane değeri olarak yetiştirilmelidir.

Çocukluk dönemi, verilen değerli kazanımlarla insan gelişiminin biçimlendirildiği en önemli dönemdir.

Çocuğa yapılacak her yatırım, toplumun geleceğini oluşturan çocuklarımızın, sağlıklı gelişmesi, eğitimi, özel olarak korunup gözetilmesini en üst düzeyde sağlayarak, toplumların gelişmişlik düzeyini belirler.

Çocuğa yönelik kötü muamele veya çocuk istismarı da çocuğun hayatını pek çok açıdan olumsuz etkileyerek, ileride onarılması mümkün olmayan hasarlar bırakmaktadır.

Bu nedenle; çocuk istismarının nedenlerinin belirlenmesi, çocuk istismarını önlemeye yönelik toplumsal çalışmalarda bir arada olmaya, sorgulamaya, üretmeye, çocuğun sağlıklı kişilik gelişiminde birincil öneme sahip aile kurumunun güçlendirilmesine, çocuk ve aileyi merkeze alarak, psikolojik sosyal yönleriyle destekleyecek kurum ve hizmetlerin toplumsal sorumluluk haline gelmesine önem vermeliyiz.

Dünyada 45 milyon çocuk cinsel istismara ve şiddete uğramaktadır
.

18 yaş altındaki her 4 kız çocuğundan ve her 9 erkek çocuktan biri cinsel istismara uğramaktadır. Geçtiğimiz yıl açılan davaların 19 bine ulaştığı gerçeğinden yola çıkarak, devletin zaman geçirmeksizin çok acil önlemler alması gerekmektedir.

Çocuk istismarının önüne geçebilmek için, bu suçun ailede de işlendiğini kabul etmeli, sessiz tanıklar cesaretlendirmeli ve eğitim kurumlarında çocukların farkındalıkları geliştirilmelidir.

Tüm çocuklarımıza, onları bağımsız bir birey olarak kabul ederek, haklarını öğrenen, kullanan ve savunan, şiddet ve cinsel istismardan uzak nesiller yetiştirmek ve yaşanılır bir dünyanın, daha aydınlık bir geleceğin temelini oluşturmak bizlerin görevidir.

Bütün kamuoyunun ve özelikle insanlık dışı son olayların yaşandığı Ankara ve Ağrı’da hepimizin vicdanını yaralayan, savunmasız çocukları, insanlığını kaybetmiş sapık ve alçaklar tarafından taciz, tecavüz ve vahşice öldürme olayları gerçekleşmiştir.

Bu alçak, sapık ve katillerin kamuoyunda bilinmesi ve buna benzer olayların bir daha olmaması için gerekli hassasiyetin gösterilmesi adına bir kez daha buradan kamuoyunun vicdanına sesleniyoruz;

Hiçbir çocuğun bu tür sapıkların ve ırz düşmanlarının elinde, böyle mağdur edilmesine izin vermemeliyiz. Bu sapık ve alçakların bir daha gün yüzü görmemesi adına gerekli yasalar hemen yapılmalı ve uygulanmaya konmalıdır.

Anne, Baba, Birey ve Toplum olarak çevremizde, ülkemizde ve dünyada yaşanan bu tür insanlık dışı olayların karşısında duracağımızı, yeni mağdurlar var edilmemesi için gerekli yasal alt yapının hazırlanması ve bu tür sapık, cani ve alçakların hak ettikleri cezalara çarptırılması için her türlü mücadeleyi vereceğimizi bir değil bin kez de olsa haykıracağız.

Vicdanları rahatlatacak cezai müeyyide İDAM’SA İDAM…

Bütün çocuklarımızı geleceğimizin teminatı ve kutsalımız kabul ederek, onlara haklarını öğreterek, şiddet ve cinsel istismardan uzak nesiller yetiştirerek, yaşanılır ve güven dolu bir dünya için çalışmak hepimizin en öncelikli görevidir.

Bu ortak değerlerimiz için halkımızı daha duyarlı davranmaya ve birlikte hareket etmeye davet ediyor, bu çirkin eylemlerin faillerini lanetliyor, mağdur ve ailelerinin her halükarda yanlarında olduğumuzu bilmelerini istiyoruz.