Sosyal medya,  özellikle de Twitter’da öyle iğrenç paylaşımlar oluyor ki…

Hedefe alınanlarda ne namus, ne şeref, ne de haysiyet bırakılmıyor.

AB Uyum Yasaları ayağına ‘haberleşme özgürlüğü, ifade hürriyeti, ifadeyi yayma hürriyeti’ adları altında ezik mi ezik bir hâle düştü memleket.

Bir bakıyorsun, geçmişinde türlü soru işaretleri olan bir bayan, Allah, kitap, namus… her konuda ahkam kesiyor, kelli-felli insanları karalayıp-aşağılayabiliyor ve yanına kâr kalıyor.!

Öğretmen olduğunu söyleyen bir faşist, ‘kızın adı Rojin, bir de benden yazılıda 90 bekliyor’ diyerek Kürtleri aşağılayan insafsızca bir paylaşım yapabiliyor ve yanına kâr kalıyor.!

Laikliği imanı etmiş biri, ‘türbanı fahişeler takardı’ deyip fitne ekiyor ve yanına kâr kalıyor.!

Bir başka mel’un, sevgili peygamberimiz için -haşa- sapık diye hakaret ediyor, yanına kâr kalıyor.!

Uslanmaz bir vatan haini, devletin çok gizli sırlarını yayınlıyor ve bu bile yanına kâr kalıyor.!

Ve daha sürü ile haysiyet cellatlığına yönelik saldırılar, hakaretler, iftiralar…

Kanunlarımız ve de devletimiz maalesef bu konularda o kadar pasif ki…

Eskiden böyle uluorta, hele hele bayanların adı-soyadı yazılarak, namusa yönelik ithamlar olabilir miydi? Asla... Ki bedeli çok ağır olurdu.

Devlete ihanet gayesi ile düşmanla işbirliği yapanlar ise, fail-i meçhule bile uğratılırlardı…

Belki biraz ağır oluyor ama, kendimizi mağdurların yerine koyup, vatanı kanları ile sulayan şehitlerimizi de hatırlayınca, duygularımız bizi zorluyor işte.!

Birçok hesap yurt dışı kaynaklı olduğundan, onlara ulaşmak ta imkânsız tabi...

İğrenç paylaşımlara benzer bazı örnekler, ilimizdeki makam sahipleri hakkında da yapılıyor.

Bir-iki doğrunun yanına 40 tane edepsiz ve FETÖ kokan iddia yapıştırılıp servis ediliyor...

Peki, sosyal medyadaki -özellikle yereldeki- bu iddiaların kaynağı nedir, kimlerdir bu bilgileri aktaranlar. İçimizde gezenler olmasın, dost görünüp te zehir taşıyanlar olmasın.!

Yoksa halen bazı kurumlarda FETÖ kalemşörlerine bilgi taşıyanlar mı var.!

Emniyet etkilileri bu durum için biri birim oluşturmuş mudur, oluşturmaları gerekmez mi?!

Bu konularda herhangi bir soruşturma açılmış mıdır, merak ediyoruz…

Fitne kokan iddialara pirim vermek istemiyoruz ama bazı şeyleri daha FETÖ olmadığı zamanlardan beri duyduğumuzdan, hepsine toptan ‘boş iddia’ diyemediğimizi de belirtmek isteriz.

Teşkilat belirlemek için koordinatörlerini şehrimize gönderip nabız yoklatan Ankara, keşke bu iddialar için de birilerini gönderseydi zamanında…

Belki de göndermişlerdir. Eğer gönderilmişlerse ve onlar da, teşkilat için nabız yoklayanlar gibi, nabızlarını yokladıkları ile akşam yemeklerinde, ilin en pahalı yerlerinde kavurma ziyafetleri çekmişlerse, diyecek pek bir şey kalmıyor tabi…

Nabız-kavurma bir arada olursa, ne tas, ne de hamam değişmez yani…

Bu arada, yıllardır, iddialara maruz bazı kişilerin konumları da, nüfuz ettikleri merciiler de hiç değişmedi. Hal böyle olunca, çıkar bir kalemşör, kurunun yanında birçok yaşı da töhmet altında bırakır.

Peki ne yapmak lazım;

Bingöl küçük bir yer. Sosyal medyada trollük yapanların belirlenmesi çok ta zor olmasa gerek. Bu tipler en azından uyarılmalı, kimin nelerin peşinde olduğunun bilindiği hissettirilmeli.

Ve bu da emniyet birimlerimize düşen bir durum. Başka dilden anlayacakları yok inanın.

Yüce Mevla’m, fitneci kalemşörlerin iftiralarından korusun hepimizi…

Mevla görelim neyler, neylerse güzel eyler…

Bundan böyle nasip olursa Bingöl Sürmanşet köşesinde sizlerle olacağım.

Saygılarımla…