MEMLEKET MESELESİ

Çok zor zamanlarda geçiyoruz.
Zaman sözcüğünün enkaz altında , 
göz yaşlarında, uykularda, bedenlerde ve yüreklerde işlediği bir nakış hiç bu denli dramatik olamamıştı.

Hiç yaşamadığımız kadar zor, kötü, felaket bir dönem 
Tüm kötü anılarımızı, hayatlarımızı ve  rüyalarımızı es geçip herkesin tek hakkı olsa  bunda kullanıp unutmak isteyeceği bir zaman.

Zamana karşı yarışın zamanla son bulduğu 
Habercilerin duygularımıza tercüman olan şu sözleri gibi:
Uyku uyumaya utanırmış İnsan
Yemek yemeğe
Su içmeye
Derdine ağlamaya utanırmış insan.
İşte tam da öyle kötü zaman.

Bu zor zamanları çabuk unutturacak vefalı öyle de iyi bir zaman.
Çoğu vakit acaba dedirten, gördüklerimizden ders alır mıyız şüphesiyle oyalarken bizi zaman,
 kader ve cilvesinin biz bu işte yokuz restine rest çeken bir zihniyetin bağımlı birlikleri gibiyiz adeta şu zaman 

Kör,  Cahil bir o kadar da CÜHELA.

Nasıl bir felakettir bu?
Felaket olmasına sebebiyet veren kimler ?
Kader mi yoksa, kaderin tetikçileri mi ?

Sahi bu felaketin tek sorumlusu müteahhit midir? 
Memurun, belediyenin, valinin, kaymakamın 
çevre ve şehirciliğin, siyasilerin taziye evindeki kabulleri neden?

Yıkımın büyüklüğü, acının toz dumana karıştığı, çığlıklar ve feryadlarin birbirini tanımadığı mahşer fragmanı bu kadar uzun olmamalıydı.
Oysa bu ilk film değildi.


BİNGÖL AFET BÖLGESİ İLAN EDİLSİN 

Bu korku ve dehşete Bingöl halkı olarak hiç bu denli teğet geçmemişti.
Son bir şans tanırcasına pusu kurmuş dört dağ içinde düşman.
Hali hazırda yaralarımızı sarmamıza, cenk için doğrulmamiza fırsat tanıyan mert bir düşman.

Bunun bilincinde oysa halk.
Kaderi kader yapan benim direnci ile
BİNGÖL AFET BÖLGESİ İLAN EDİLSİN bende tedbirini alabileyim
Haklı eylemine yüklenen binlerce isyan.

Uzmanların şiddetle önlem alınması gerektiğini belirtmesi ile en riskli bölge olarak görülen ilimizin hem 2003 deprem öncesi yapıların fazlalığı hemde riskli alan çokluğu ile bu talebi muhakkak değerlendirilmeli.

Şahsi bir mesele değil bu !
Memleket meselesi.

Gereken şartları karşılamak düşüncesi dahi ürkütücü iken 
Merkez de yaklaşık 10 okul ağır hasarlı bulunup tahliye edildi ve İncelenen 361 yapıdan 165'inin ağır hasarlı olduğu tespit edilmesi işin başındayken ciddiyeti göstermez mi bize.
Afet bölgesi ilan edilmesi için şehrimizin deprem beklemesine enkaza dönüşmesine gerek yok.
 Olmamalı.
Yoksa deprem sonrası acil toplanma yerimiz mezarlıktan başka bir yer olamayacak.
Öngörülen acı mı olur yahu.
Ey efendiler!
Bunları görmemezlikten gelemezsiniz.
 
Siyasi görüş gözetmeksizin çığlığa dönüşen binlerce talebi umursamaz tavrınız ile hakaret içerikli konuşmamalısınız.
Çünkü siz bizim efendimiz değil, Bingöl halkının hizmetkarısınız.
Hizmetkarlar el pençe durur, parmak sallayamaz.
Bunu biz size unutturduk haksız da sayılmazsınız.
Bu hayatta insanca denen bir şey var ve biz bunu beceremiyoruz.
Neden ?
Bu beklediğimiz bir kader değil !
Bize kader diye yutturamazsınız
Bu beklentileri yok sayamazsınız.
Sizden umudumuzu kesip uzaklara mi seslensek diyoruz, uzaklar bunu beklemeden sesimize sizden çok taraflar. Bu mudur yani ?

Hayret ediyorum:
Birileri nasıl bu kadar duyarsız, kayıtsız, görünmez kalabiliyor
Nasıl bu denli vasıfsız, bilgisiz, bilinçsiz  olabiliyor
Nasıl bu sekil duygusuz, bencil, ilgisiz yaşayabiliyor 
aklım almıyor 
Memleketimin halini düşününce 
 Sessiz  vicdanım rahat uyuyamıyorum, yapamıyorum.

Yazıktır günahtır. Etmeyin.
Bu felaket vakitlerde halkı dinleyin, kulak verin nabzını düşürün planlarınızdan, hali hazırda projelerinizden, almış olduğunuz tedbirlerden bahsedin. 
Olası afette bir nebze güven aşılayin.
Yabancı olduğunuz başlıklar olabilir bunlar.
 Fakat ;
yol yaptık, su getirdik, fabrika kurduk, köprü yaptık diye övünüp asıl felaketin siz oldugunuzu bize
Cahil Cühela halka bu kadar da belli etmeyin.

sizden utanırcasına pes dedirtmeyin.
Etmeyin!
Yıllarca heder ettiniz Bingöl'ü
Bunca zaman fayda beklerken sizden
 bugün zarar gelmesin diye bu pervasızca yüklenmelerden yüz çevirmeyin.

Bakın işte Zaman yine sizden yana 
Kimine son bir şans, kimine son şansı elinden alınmış hal bir zaman.
Vakit varken halen nedir ki bu yaralı haller.
Lütfen derhâl..
Bingöl bin acı olmadan, kaderin taşa takılan ayağını dogrutmasını beklemeden el birliği ile yapabildiğimizin maksimumunu yapıp gardımızı almamız şart.

Olasi afette kafamızı duvarlara vurmamak için lütfen derhâl afet bölgesi edilsin bu yetim şehir.
Bize rahat nefes yok.
Önlemlerimizi  almış gerekli tüm 
olanakları sağlamış olmamız gereken bir süreç bu zaman.
Şairin dediği gibi;
Uyumayacaksın
Memleketinin hali
Seni seslerle uyandıracak
Oturup yazacaksın
Uyuyamayacaksın
Düzelmeden memleketin hali
Düzelmeden dünyanın hali
Gözüne uyku giremez ki...

Sessiz bekleyişler ile öngörülen afette arzu etmediğimiz olumsuz bir durum oluşması halinde tek sorumlusu siz duyarsız merciler olacaksınız.

Öyle ya da böyle bu zor günler geride kalacak 
Çoğu şey eskisi gibi olmayacak, dogrulacağız, İyileşeceğiz ama çok şeyi asla ve asla  unutmayacağız.
Yine yeniden Bingöl afet bölgesi ilan edilmeli.
Saygıyla