Elazığ'da 24 Ocak depreminin ardından TOKİ tarafından yapılacak bina alanında bulunan kilise, yapılan çalışmalar ile gün yüzüne çıkıyor. Yapının duvarlarında yazılar çıkarken, Roma dönemine ait blok ve kesme taşların kullanıldığı görüldü.
Elazığ'ın Kızılay Mahallesinde 24 Ocak depreminin ardından kentsel dönüşüm çalışmaları için başlatılan kazılarda, bir yapının ortaya çıktığı görüldü. Bunun üzerine polis ekiplerine haber verilerek yapı korumaya alındı. Elazığ Müze Müdürlüğü tarafından yapılan incelemelerde yapının klise olduğu raporlandı. Diyarbakır Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğünden çıkarılan izin neticesinde sondaj kazısına başlandı. 3 ay boyunca yapılan sondaj çalışmaların 5 metre derinliğe inildi. Yapının duvarlarında yazılar ve apsis alanlar gün yüzüne çıkartılırken, Roma dönemine ait blok ve kesme taşların kullanıldığı görüldü. Çalışmalar hava şartlarının müsait olmamasından dolayı Mart 2022 tarihine ertelenirken yapının tam netleşmesi için kazı çalışmalarının sona erdirilmesi bekleniyor. Kazı çalışmaları tamamlandıktan sonra ise tescillendikten sonra ülke ve bütçe olanakları doğrultusunda turizme kazandırılması hedefleniyor.
Kentsel dönüşüm çalışması içerisinde Kızılay Mahallesinde ki evlerin yıkılıp TOKİ tarafından depreme dayanıklı binaların yapılması projesi sırasında tarihi horasan harcından yapılan bir duvarın çıktığını belirten Elazığ Arkeoloji ve Etnografya Müze Müdürü Ziya Kılınç “Biz aynı gün alanı şerit ile çevirip koruma altına aldık. Gerçekten de duvarın horasan harcıyla yapıldığını kesme taşların kullanıldığını görünce emniyet tarafından güvenliği sağlandı. Bağlı bulunduğumuz Diyarbakır Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu ile burada kazı ve araştırma yapmamız için gerekli yazışmalar yapıldı. Yapılan yazışmalar sonucunda izinler alındı. İzinden sonra bu bölgede özellikle duvarların çıktığı alanlarda yaklaşık 5 metre derinliğe inerek gerek duvarların kalınlığını gerekse de yapının ne olduğunu öğrenmek için kazı çalışmalarımızı başlattık. Doğu alanındaki yaptığımız çalışmalarda bir apsisin olduğunu ve apsisi gördükten sonra buranın bir kilise olabileceği kanaatini belirledik. Duvarların 4 tarafının tamamen kazarak yapının kalıntılarını ortaya çıkardık. 2021'de yaptığımız çalışmalardan tamamen kilisenin ya da bir manastırın dış duvarlarını tamamen ortaya çıkardık. Fakat bu yapının ne olduğunu tamamen öğrenebilmek için zemine inmemiz gerekiyor. Zemini bulduktan sonra da parçaları bütünleyip burayı kazısını tamamlayıp gün yüzüne çıkarıp gelecek nesillere aktarmak birinci görevimizdir. Bunun için çalışmalarımızı 2022 yılında da devam edeceğiz” dedi.
"Roma dönemine ait yapılarda görüyoruz"
Kazı Sorumlusu Abdülmütalip Keskin, “Buraya geldik baktıktan sonra kilise olduğuna kanaat verdik. Daha önceden tescillenmemiş bir yer kilise olduğu anlaşıldıktan sonra zaten hemen müdahale edildi. 6 Eylül 2021 tarihinde hemen kazılara başladık. Burada 3 ay süren bir kazı çalışması yapıldı. Şuan hava şartlarından dolayı durduruldu ama Mart 2022 tarihinde yeniden başlanacak. Kilise 18 veya 19'ncu yüzyılına ait Osmanlının son dönemlerine olduğunu tahmin ediyoruz ama tarihi geçmişi var. Osmanlı döneminde yeniden inşa edilmeden var olan yapılar üzerinde restorasyon yapılarak ibadete açılmış muhtemelen buranın öncesi var. Biz Orta Çağa kadar seramik parçaları bulduk. Kilise de çok kaliteli ve nitelikli malzemeler kullanılmış. Blok ve kesme taşlar kullanılmış. Biz bunları genellikle Roma dönemine ait yapılarda görüyoruz. 27'ye 18 ebatlarında olan çok büyük bir kilise. Bu kilisenin duvar kalınlıkları da 1 buçuk metreden oluşuyor. Yapının tamamında çok kaliteli malzemeler kullanılmış” cümlelerini kullandı.