YASA TECAVÜZCÜLERİ KORUMA AMACI GÜTMEMEKTEDİR
Geçtiğimiz günlerde Erken yaşta evlilik sonucu hapishanede yatan kişileri ailelerine kavuşturmak amacıyla düzenlenen yasa tasarısı ile ilgili tepkiler sürerken yasa tecavüzcülere af şeklinde yorumlandı. Yasa tasarısıyla ilgili sosyolog ve avukatlardan aldığımız görüşte konunun amacının dışına saptırıldığını söylediler.
Geçtiğimiz günlerde AK Parti’nin Erken yaşta evlilik sonucu hapishanede yatan kişileri ailelerine kavuşturmak amacıyla düzenlediği ‘Cinsel İstismar Yasası’ ile ilgili tepkiler sürüyor. Yasa tasarısı tecavüzcülere af şeklinde yorumlanırken yasa tasarısıyla ilgili Avukat Cengiz Kurtaran, Avukat Sebahattin Soysal ve Sosyolog Musa Apuhan’dan aldığımız görüşlerde Yasanın amacının dışına saptırıldığı belirtildi.
“DÜZENLEMENİN İÇERİĞİ TECAVÜZCÜLERİ KORUMA AMACI GÜTMEMEKTEDİR”
Tartışmalara sebebiyet veren düzenleme ile ilgili konuşan Avukat Cengiz Kurtaran; düzenlemede ‘cebir, tehdit, hile ve iradeyi etkileyen başka bir neden olmaksızın’ ibaresinin varlığı aslında kamuoyunda çocukların tecavüzcüsü ile evlenmesi halinde ceza almayacakları yönündeki algıyı ortadan kaldırdığını söyledi. Av. Kurtaran, “Türk Ceza Kanunu’nda cinsel istismar suçunda mağdur ile failin evlenmesi halinde fail hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması veya cezanın ertelenmesine imkân veren düzenlemede ‘cebir, tehdit, hile ve iradeyi etkileyen başka bir neden olmaksızın’ ibaresinin varlığı aslında kamuoyunda çocukların tecavüzcüsü ile evlenmesi halinde ceza almayacakları yönündeki algıyı ortadan kaldırmaktadır. Çünkü tecavüz bilindiği üzere kişiye yönelik cebir tehdit hile ve iradeyi etkileyen başka nedenlerin varlığı ile kişiye yönelik cinsel eylemin gerçekleşmesi ile meydana gelmektedir. Bir kere şunu bilmek gerekir ki ifade ettiğimiz üzere düzenlemenin içeriği tecavüzcüleri koruma amacı gütmemektedir. Ancak her kanun gibi bu düzenlemede başka yerlere çekilebilmekte farklı yorumlar getirebilmekte ve düzenlemeden beklenen fayda zamanla farklı mağduriyetlere yol açabilmektedir. Bundan dolayı düzenleme yapılırken ifadeler genel kapsamdan net bir şekilde çıkarılıp düzenlemeden beklenen fayda özel bir şekilde ifade edilmelidir” ifadelerini kullandı.
“GÖZÜ YAŞLI ANNE VE ÇOCUKLARIN MAĞDURİYETİNİN GİDERİLMESİ AMACINI TAŞIYAN DÜZENLEMELER YERİNDEDİR”
Avukat Cengiz Kurtaran; “Şahsım olarak benim bu düzenlemeden beklediğim fayda yalnız ve yalnız küçük yaşta rızaen düğün merasimi gerçekleştirilip evlenmiş genç kardeşlerimizin yaşının veya yaşlarının küçük olmasından dolayı resmi nikâh olmadan birlikte olup çocuk veya çocuklarının olması akabinde herhangi bir sebepten dolayı cinsel istismar suçu ile kamu davasının açılması ve daha sonra erkeğe hapis cezasının verilmesi kadın ve çocuk veya çocukları cezalandırma aracı olmaktan çıkarmalıdır. Evet, yıllarca TV lerde gazetelerde vb. basın yayın organlarında sıkça rastladığımız gözü yaşlı anne ve çocukların mağduriyetinin giderilmesi amacını taşıyan düzenlemeler yerindedir. Ancak ifade ettiğimiz üzere mağduriyetler giderilmeye çalışılırken başka durumlara kapı aralığı bile bırakmayıp düzenlemeden beklenen fayda net bir şekilde ifade edilmelidir. Aksi takdirde daha çok tartışmalara yol açacaktır” ifadelerini kullandı.
“BU YASA TECAVÜZCÜLER İÇİN GETİRİLMEDİ”
Avukat Sebahattin Soysal yasanın Tecavüzcüler için getirilmediğine vurgu yaparak, Yasa önerisi sadece cebir tehdit hile kısaca iradeyi etkileyen nedenler olmadığı bir durumda çocuklara karşı işlenen cinsel suçlarda evlenme şartına bağlı olarak kişiye/kişilere verilecek veya olan verilmiş olan cezanın ertelenmesini kapsamakta olduğunu söyledi. Avukat Soysal, “Birçok meslektaşım gibi ben de toplumda TBMM’de önerilen yasa hakkında ne düşünüyorsun gibi soruyla çok sık karşılaşmaya başladım. Buna binaen bu hususta bir açıklama yapma gereğini bir görev biliyorum. Öncelikle şu hususa bir açıklama getireyim bu yasa tecavüzcüler için getirilen bir yasa mı? Hayır, tecavüz suçlusu mağdurla evlense dahi cezasını alacaktır. Yasa önerisi sadece cebir tehdit hile kısaca iradeyi etkileyen nedenler olmadığı bir durumda 16 Kasım 2016 tarihinden önce işlenen çocuklara karşı işlenen cinsel suçlarda evlenme şartına bağlı olarak kişiye/kişilere verilecek veya olan verilmiş olan cezanın ertelenmesini kapsamaktadır. Bu sebeple taraflar karşılıklı olarak bir rıza içerisinde ise bu durumda cezanın ertelenmesi gündeme gelecektir. Yasa önerisi 16 Kasım 2016 sonrası için uygulanmayacak olup tek seferliktir. Burada tartışılması gereken konu çocuk yaşta olanların rıza göstermiş olsa dahi bu rızanı ne kadar sağlıklı olduğu konusudur. Belirtmek isterim ki kural olarak kanun koyucu çocukların cinsel istismarı suçunda çocukların rızasını aramamaktadır. Aklıma gelmişken aklıma gelen şu şüpheyi de izale edeyim; Çocuk demekten kastım yaşı nüfusta hata ile ya da başka bir sebeple küçük yazılan kişiler değildir. Bu kişiler her ne kadar nüfusta çocuk görünse de aslında çocuk değildir. Bu konuda genelde yaş düzeltme davası açılarak cezai müeyyideden kurtulabilinmektedir” ifadelerini kullandı.
“TECAVÜZ SUÇLULARININ EVLENME YOLUYLA CEZA ALMAYACAKLARINA İLİŞKİN DÜZENLEME ŞUAN Kİ MEVCUT HÜKÜMET TARAFINDAN KALDIRILMIŞTIR”
Avukat Soysal, “çocuk olan kişinin rızasının ne derece dikkate alınacağı pedagog psikolog vs. bu alanda uzman olan kişilerin alanına girmektedir. Bana göre tartışılması gereken konu budur. Ancak Yasanın amacı tecavüz suçlularına bir af olarak lanse edilse de bu husus çarpıtılmaktadır. Şunu hususu hatırlatmakta fayda vardır; tecavüz suçlularının evlenme yoluyla ceza almayacaklarına ilişkin düzenleme şuan ki mevcut hükümet tarafından kaldırılmıştır. Bu düzenlemeyi kanunumuzdan kaldıran hükumete bu konuda haksızlık yapıldığını düşünmekteyim” ifadelerini kullandı.
“YASAYI İNSANİ VE VİCDANİ BULUYORUM”
Kanunlar toplumun ve bireyin ihtiyaçları göz önüne alınarak yapıldığına dikkat çeken Sosyolog Musa Apuhan, yasama yetkisini elinde bulunduranlar da toplumun ve insanın ihtiyaçlarını göz önüne alarak kanunların düzenlediğini söyledi. Sosyolog Apuhan; “Milletvekilleri tarafından toplumun bir yarası tespit edilmiş ve bu yaranın sarılması için de meclise bir kanun teklifi vermişler. Belli ki işin teknik boyutu ve sosyal boyutu da irdelenmiş ve teklif meclise sunulmuş. Son günlerde ülke gündemine oturan ve meclisten geçen bu madde özetle şöyle; cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden olmaksızın işlenen cinsel istismar suçunda, mağdur ile failin evlenmesi durumunda fail hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına veya cezanın infazının ertelenmesine imkan veren bir düzenleme. Kısaca bunu şöyle değerlendirmek istiyorum; kanunlar toplumun ve bireyin ihtiyaçları göz önüne alınarak yapılır. Yasama yetkisini elinde bulunduranlar da toplumun ve insanın ihtiyaçlarını göz önüne alarak kanunlar düzenlerler. Bu kanunlar aynı zamanda milletin iradesini temsil edenlerin memleketi ve toplumu idare edecek kuralları da belirler. Toplumun ihtiyaçlarını ve yarınlarını her açıdan doğru tespit edip ona göre yasalar yapılmalıdır. Aksi takdirde bu kurallar sürekli değişkenlik arz ederler. Buda toplumun sürekli bir bunalım yaşamasına sebep olur” ifadelerini kullandı.
“KÜÇÜK YAŞTA EVLENDİRİLEN HİÇBİR İNSAN TECAVÜZCÜ VEYA İSTİSMARCI DEĞİLDİR”
Meclise gittiğinden beri tartışmalara sebebiyet veren düzenlemenin olması gereken bir düzenleme olduğunu belirten Sosyolog Musa Apuhan; “Çünkü küçük yaşta evlendirilen hiçbir insan tecavüzcü veya istismarcı değildir. Tecavüzcü ve istismarcı olmayan bir bireyin sadece töre, gelenek ve aile büyüklerinin isteği ve bütün çevre ve akrabalarının iştiraki ile düğün dernekler kurularak yapılan bir evlilikte, kadın doğum yaptıktan sonra fiilin yasalara göre suç olması ve failin büyük cezalarla cezalandırılması olmamalı, cezanın amacı suçun önlenmesi ve caydırıcılığı ise bu eylemde çocuklar evlendirilmiş, kadın hamile kalmış, doğum gerçekleşmiş doktor durumu savcılığa intikal ettirmiş. Savcılık yasal işlemleri uygulayarak çocuğu cezaevine atmış, kadını çocuğuyla ortada bırakmıştır. Burada caydırıcı ve önleyici bir tedbir görmüyorum” ifadelerini kullandı.
“YASAYI DESTEKLİYORUM, SÜREKLİLİK ARZ ETMEMESİ VE BİR AF GİBİ ALGILANMAMASINI İSTİYORUM”
Apuhan; “Bir kez daha küçük yaşta evlilikleri tasvip etmediğimi, toplumsal bir kabul gören bu durumun eğitici bilgilendirmelerle minimize edilebileceğini ifade ederek, söz konusu suç sayılan durumun mağdurları olan gencecik insanların tutuldukları cezaevinde birer tacizci ve tecavüzcü gibi görülmelerine, suçun cezası gibi bakmak asla ve asla doğru değildir. Gencecik bir kadının ve çoğunun sokağa terk edilmesine ve bir zani gözüyle bakılmasına sebep olmak, asla akıl ve vicdan ile izah edilebilir bir durum değildir. Yasayı destekliyorum, süreklilik arz etmemesi ve bir af gibi algılanmamasını istiyorum. Doğru pencereden bakmak bulandırmamak lazım” ifadelerini kullandı. (Haber Merkezi)