Kadın paramedikler, zorlu yollarda özveriyle hayat kurtarıyor

Loading...

Abone Ol

Muş Sağlık Müdürlüğü İl Ambulans Servisi Başhekimliğine bağlı olarak görev yapan kadın paramedikler, zorlu coğrafyada görevlerini başarıyla yerine getirerek hayat kurtarıyor.

Kadınlar Günü’nün kutladığı bu günde, hayat kurtaran güçlü kadınların özverili çalışmaları takdirle karşılanırken, özellikle 112 acil sağlık hizmetlerinde görev alan kadınlar, olaylara hızlı müdahaleleriyle birçok hayatı kurtarıyor. Muş Sağlık Müdürlüğüne bağlı olarak görev yapan kadın paramedikler, zorlu coğrafyalarda özveriyle çalışarak hayat kurtarıyorlar. Muş’un dağlık ve zorlu arazisinde, acil sağlık hizmetlerine erişimde yaşanan zorluklara rağmen bu cesur kadınlar sahada canla başla görev yapıyorlar.

İl Ambulans Servisi Başhekimliği bünyesinde görev yapan paramedikler, her an her türlü şartlarda hastalara müdahale edebilecek şekilde hazır bulunuyorlar. Özellikle kış aylarında kar ve buzla kaplı yolların engel teşkil ettiği Muş’ta, paramediklerin gösterdiği özveri ve cesaret, yaşamı kurtaran bir el olarak öne çıkıyor. 16 yıldır paramedik olarak çalışan 2 çocuk annesi Reyhan Yılmaz, mesleği ve yaşadığı zorluklar hakkında konuşarak, “112 acil sağlık hizmetlerinde görev yapıyorum. Normal bir nöbete sabah geldiğimizde ilk önce ambulanstaki eksik malzemelerimizi hazırlıyoruz. Olacak bütün vakalara hazırlığımızı yapıyoruz. Vakaya çıktığımızda yolda mesela trafik sorunu yaşıyoruz. Bundan dolayı hasta yakını biraz bize karşı tavır alıyorlar, agresif oluyorlar. ‘Nerede kaldınız, geç kaldınız’ diyorlar. Hasta yakınları açısından çok sıkıntı yaşıyoruz. Özellikle daha çok böyle çok ivedi hastalarda. Onun dışında sabah kadar bazen hiç uyumadığımız oluyor, üst üste çıktığımız vakalardan dolayı” dedi.

Pandemi döneminde ise sağlık çalışanları için ekstra bir yoğunluk yaşandığını belirten Yılmaz, bir kadın olarak meslekten eve döndüklerinde aile hayatıyla denge kurmakta zorlandıklarını ifade ederek, tüm bu zorluklara rağmen sağlık hizmetlerini sürdürmek adına özveri ve kararlılık gösterdiklerini söyledi. Gittikleri herhangi bir hastanın virüs taşıma riskini bilerek hem hastalara müdahale etmek hem de kendilerini korumak adına ekstra önlemler almak zorunda kaldıklarını ifade eden Yılmaz, “Özellikle sağlık çalışanlar için en unutulmaz dönem Covid dönemiydi. Tabi bu bütün dünya genelinde böyleydi ama sağlıkçılar için ekstra bir yoğunluktu. Çünkü gideceğimiz hastanın bize virüs bulaştırma ihtimali çok yüksek olduğunu bildiğimiz halde işimiz gereği gidiyorduk. Ekstra bir gayret sarf ediyorduk. Hastaya müdahalemiz olsun, kendimizi koruma açısından daha tehlikeliydi diğer hastalara göre. Orada çok büyük zorluklar yaşadık. Hem bu süreçte kaybettiğimiz arkadaşlar olsun, kendi çalışan yakınlarımız olsun büyük bir sıkıntıydı. Özellikle bir kadın olarak bizim için daha büyük bir sıkıntıydı. Çünkü olay yerinden mesela ya da nöbetten çıkıp eve gittikten sonra hani çocuklarla direkt temasta bulunmamak ya da kendini biraz daha uzak tutmak farklı bir şeydi. Gerçekten bir anne olarak daha farklı, daha zor bir iş yapıyoruz” şeklinde konuştu.

Özellikle Muş’un zorlu coğrafyasında, kar ve buzla kaplı yolların engel teşkil ettiğini söyleyen Yılmaz, her şartta insan hayatını korumak için fedakarca çalışmaya devam edeceklerini vurguladı.

Hayat kurtaran kahraman kadınların karşılaştığı zorlukların sadece doğa şartlarıyla sınırlı olmadığını vurgulayan Yılmaz; trafik sorunları, gecikmeler ve hasta yakınlarının agresif tutumları gibi durumlar da çalışmalarını zorlaştırdığını belirterek, “İşimiz özellikle güç açısından erkek gücü gerektiriyor. Ama bir kadın olarak aynı işi yapıyoruz. Burada kadın erkek rolü kalmıyor. Çünkü aynı işi yapıyoruz, aynı güçte hemen hemen. İyi ki kadınlar çalışıyor. Mevsim şartlarına bakınca batıya göre gerçekten biraz daha zor. Çünkü kışın şartlar çok kötü. Yolların kardan dolayı kapanması bizim ulaşımımızı gerçekten çok fazla etkiliyor. Gerek ambulans olsun, gerek bizlerin olsun. Hastaya, mesela köylere falan gittiğimizde o mesafe daha fazla artıyor ve yolda kaldığımız zamanlar oluyor. Öyle olunca bizi kurtarmak için karayolları veya başka ekiplerin gelmesini bekliyoruz. O süreçte yolda tek başımıza kalıyoruz. O an başımıza ne geleceğini bilmeden bekliyoruz. Çünkü sonuçta gittiğimiz bir hayat, bir hayat kurtaracağız biz orada. O yüzden bu bizim gözümüze hiç gelmiyor. İşin sonunda bir can var. O hayatı kurtardıktan sonra bunların hepsini unutuyoruz. Özellikle kadınlara olan mesajım, kadınlar her zaman dik durmalı. Kendi ayaklarının üzerine basmalı. Her yerde kendilerini göstermeliler. Kesinlikle erkek kadın ayrımı yapmadan öncelik kendilerine vermeleri gerekiyor. Kendilerini geliştirmeleri gerekiyor diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.