Öncelikle nezaketinize hayran kaldım.
Samimi duruşunuz, yüreğimize müthiş bir sıcaklık düşürdü.
Yüzünüzden hiç eksilmeyen o tebessüm, “işte adam gibi adam budur’’ dedirtti bize.
Kısacası size hayran kaldım ve büyük saygı duydum.
Adaylığınız hayırlı olsun Ziya Buyankara Hocam.
Gecenin ilerleyen saatlerinde mahalle ziyaretlerinden, vatandaşla hasbihal etmekten dönüyordu.
İşyerimizi açık görünce bizlere de bir merhaba demeden gitmek istememiş belli ki.
Günün yorgunluğuna aldırış etmeden geldi ve bizleri onurlandırdı.
Ziya Hocamızı iş yerinde gören vatandaşlar birkaç dakikalığına da olsa onunla sohbet etmek ve adaylığını tebrik etmek istediler.
Hocaların hocası olmasına rağmen gelen ve selamlaşan herkesi ayakta sorması o kadar hoşuma gitti ki… Buna saygı duymamak mümkün değil.
Çalışmalar nasıl gidiyor Hocam dedim;
“Vatandaşın ilgi ve teveccühü bizleri bu sorumluluğun altına daha çok itiyor, bu durum beni zinde tutuyor, yorgunluğumu unutuyorum, onlarla daha çok kucaklaşmak ve yakın olmak istiyorum.’’ dedi.
Halkımızın çoğunluğunun bire bir tanıdık olması sebebiyle ziyaretlerimiz bir aile ortamındaymış gibi daha sıcak ve samimi geçiyor.
Mahalle ve ev toplantılarını sürdüren MHP Bingöl Belediye Başkan adayı eğitimci, idareci Ziya Buyankara, gittiği her yerde halk tarafından saygı ve sevgiyle karşılanıyor, büyük ilgi görüyor.
Simani, Simsor mahallerine yaptığı ziyaretlerde Ziya Hoca vatandaşların dertlerini dinlemiş, Bingöl ile ilgili projelerini anlatmış
Halk; “Ziya Hocam sen bize proje anlatma çünkü biz biliyoruz ki sen başkan olursan elinden gelenin en iyisini bizler için yapacaksın.”
Mahalle sakinlerinin hocam sen bizi tanıyorsun, bizde seni tanıyoruz ve biz tanıdığımız Ziya Hocamıza güveniyoruz sözleri karşısında,
Ziya hoca hem çok mutlu olduğunu hem de mahcup olduğunu ifade etti.
En büyük projeniz nedir dedim; her sıkıntısında halkımın, hemşehrilerimin, kardeşlerimin yanında olmak dedi.
“Bingöl’ün hakkı olanı Bingöllüye vermek proje değildir, o seçilen başkanın yapması gereken işlerdir.” Dedi.
“Biliyorsun Musa Kardeş, ben bu topraklarda doğdum, tandır ekmeği kuru soğanla mutlu oldum, kara lastikle büyüdüm, gün geldi patos’a gittim gün geldi marangozda çalıştım okul çıkışı köye koştum tarlada çapa yaptım. Anlayacağın ben bu halktan biriyim. Halkla iç içeyim, halkla el eleyim. Onun için en büyük projem her halükarda halkla, kardeşlerimle bir ve beraber olmaktır. Üç-beş küçük vaat ile Bingöl halkının bir beş yılı daha heba edilmemeli, Bingöl’ün geleceği planlanmalı.”
Bingöl, Bingöl’den, Bingöllüler tarafından yönetilmeli.
Bingöl’ün kaderi Ankara’nın eline terk edilmemeli ve oraya mahkum bırakılmamalı.
Seçilen başkanın koltuğu Bingöl’de, mühür Ankara’da olmamalı.
‘’Mühür kim de ise, paşa odur’’ devri bitmeli çünkü bu halkın iradesine saygısızlıktır.
Yapılan bir çok işte buna şahit olduk, 31 mart seçimleri bu gidişe bir son vermenin seçimi olmalıdır.
Değerli halkımıza diyorum ki; gelin hep birlikte şehrimizi buradan planlayalım ve birlikte yönetelim.
Ziya Hocanın; biz 120 bin nüfuslu bir şehir olarak kendi her bir işimizi ve ihtiyacımızı yaptıracak güce sahibiz ve bu halk olarak hizmet üretecek kabiliyette insanlara sahibiz.
Biz, Bingöl’ü değerli Bingöllülerle, STK’larla, muhtarlarımızla kısacası 120 bin vatandaşımızla hep birlikte geleceğe hazırlamak ve layık olacağı yere getirmek için bu yola çıktık’’ dedi.
Zahmet edip bizlerin çayını içmeye gelen ve gecenin geç saatlerine kadar bize Bingöl ile ilgili içinden geçenleri anlatan değerli Ziya Hocama çıktığı bu yolda başarılar diliyor, bir kez daha güzel yüreğinden dolayı teşekkür ediyor, saygılarımı iletiyorum.
Bingöl ile ilgili paylaştığı birbirinden değerli fikirlerini nasip olursa bir başka yazımızda sizlerle paylaşmak isterim.