Diyarbakır

Evlat nöbetindeki aileler 8 Mart’ı buruk geçirdi

Loading...

Abone Ol

Çocuklarının terör örgütü PKK mensuplarınca kandırılarak dağa kaçırıldığını belirten aileler, Diyarbakır’da eylemlerini sürdürdükleri HDP il binası önünde 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü buruk geçirdi. Aileler, HDP ve terör örgütü PKK’ya isyan etti.

3 Eylül 2019 tarihinde farklı kentlerden Diyarbakır’a gelerek oturma eylemi başlatan aileler, bin 649 gündür HDP il binası önündeki evlat nöbetini sürdürüyor. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü buruk geçiren aileler, HDP’nin kadınların haklarını ellerinden aldığını dile getirdi. Almanya’dan Diyarbakır’a gelerek eyleme katılan Maide Aktaş, Berlin’de terör örgütü PKK mensupları tarafından kızı Nilüfer’in kaçırıldığını belirterek, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde HDP binası önünde olmak istediğini söyledi. Oturma eylemini Almanya’da sürdürdüğünü belirten Aktaş, “Bugün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü sebebiyle Diyarbakır’da evlat nöbetinde bulunmak istedim. Ben de evlat nöbetimi Almanya’da sürdürüyorum. Evladım 2019 yılında Berlin’den götürüldü. Bugün HDP (DEM Parti) yüzünden kadınlığımdan nefret ettiğim gün zannedersem. Çünkü hem anne hem kadın olarak beni acılara boğdular. Benim çocuğum da kadın. Kadın özgürlüğü adı altında çocuklarımızın özgürlüğünü ellerinden alıyorlar” dedi.

Oğlu Mahmut’un kandırılarak dağa kaçırıldığını söyleyen Bedriye Uslu da, her sabah çocuğu için HDP il binasının önündeki evlat çadırının yolunu tuttuğunu ifade etti. Oğluna ‘teslim ol’ çağrısında bulunan Uslu, “Bugün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ama kadın sürekli eziliyor. Eğer ezilmeseydi çocuğu elinden alınmazdı. Ben oğlumun peşini bırakmayacağım. Allah’ın izni, devletimizin gücüyle çocuğumu alana kadar HDP önünden bir yere gitmeyeceğim. Oğlum Mahmut, asker veya polis gördüğün yerde teslim ol. Artık yeter, evine dön” ifadelerine yer verdi.

Evlat mücadelesindeki annelerden Aydan Arslan ise, kızı Aysun’un PKK tarafından kandırılarak götürüldüğünü ve kadın haklarının elinden alındığını söyledi. 5 senedir evlat nöbeti tuttuğunu ifade eden Arslan, “Biz de anneyiz. Jın, Jiyan, Azadi diyor HDP’liler. Ama kadınları en fazla öldüren HDP’dir. Hem bizi hem evlatlarımızı öldürdüler. Eğer kızımı dağa kaçırmasalardı evladım da şimdi anne olacaktı. Kızımın özgürlüğünü elinden aldılar. Bizi de diri diri öldürmüşler” dedi.