Evsizlik, yoksulluğun dibe vurmuş halidir.
Evsizlik, güvenin sıfırın altına düştüğü haldir.
Evsizlik, psikolojinin harap olmuş halidir.
Evsizlik, umutla yaşayıp yoklukla ölmektir.
Ama evsizlik, sadece yoksulluk ve parasızlık değildir...

Kış kapıda, kış geldi derken, Şehrime ilk kar yağdı.
Evsizlik maalesef halen kanayan bir yara.
Bu yara hiçbir zaman bireysel değil toplumsaldır.
Hele hele dünyayı kasıp kavuran pandemi belası da varken bilinmelidir ki;
Bu toplumsal sorunumuz, sadece devletin çözeceği bir sorun olarak kalmamalı, devlette alışılagelen bir şekilde -20 derecelerde zabıta ve güvenlik güçleriyle donmak üzere olan insanları bir spor salonuna toplayıp, sakallarını, saçlarını kestirip, sıcak bir çorba içirip ve bir paltoyla, "hava ısındı, karnınızda doydu, tekrar sokağa..." dememelidir. 

Bu insanlar zaten sosyal ilişki mağduriyeti yaşıyorlar, toplama kamplarında bu insanların aradığı veya istediği şeyleri onlara vermiş olmazsınız. Siz onları kovmazsanız veya tekrar sokaklara göndermezseniz, kendileri kaçıp gideceklerdir yaşadıkları sosyal ve psikolojik sıkıntılardan dolayı. 
Bazen aynı sokağı paylaşamayan üç-beş kişi yerine, aynı mekana, benzer sorunlar yaşayan yüzlerce insanı koymak pek mantıkla izah edilebilir bir durum değildir.

Ben burada, öncelikle yaşadığım şehirde bir çağrıda bulunmak istiyorum; belki benim şehrimde tandırlarda, bankamatiklerde, merdiven altlarında yaşayan çok kişiye rastlayamazsınız ama emin olun, benim şehrimde azımsanamayacak kadar dört duvar arasında evsizler vardır. 
Bu evlerde yaşayan evsiz kardeşlerimin yardımına, yüreği merhamet dolu olan her biri eş, ana, bacı olan Anadolu kadınına çağrıda bulunuyorum; bu evsizleri siz arayın, bulun ve onlara üşenmeden birer tabak sıcak çorba gönderin. 

Toplumun yeniden ve doğru inşası için ilk tuğlayı siz koyun. 
Sizin imarınız ve ihyanız topluma sağlam bir ruh kazandıracaktır.

Kıymetli Anadolu kadınının evsize,  garibana, kimsesize götüreceği bir tas sıcak çorba ile kalmayacak ve bir süre sonra bir mahallenin topyekün seferber olduğunu, dostluğun ve kardeşliğin pekiştiğini göreceksiniz. 

Hepsinden daha önemlisi bu tür mağdurların duasını alabilmek için bir tas çorbayla başlayan adım, bir maratona dönüşecek ve bu evsizlerin sıcak yemek dışında diğer ihtiyaçlarının da karşılanması için her türlü fedakarlıklar yapılacaktır.

Sonuç olarak; devlet, millet, halk olarak üzerimize düşeni yapalım ancak biliyoruz ki bu işin lokomotifi merhamet yürekli anneler olursa, ihya, imar ve inşa daha sağlam olacaktır.

Herkes için sağlık huzur ve sıcak bir kış diliyorum.