Dokunmayan Yılan

Abone Ol

" Bana dokunmayan yılan bin yaşasın " felsefesiyle hayat idame ettirmeye çalışanlar bugün bu yılan sevdiklerime dokundu dolaylı yollarla canım yandı. Diye feryat ediyor. 

Ben sosyal medyada veya başka platformlarda yazarken; sanane, başına iş alacaksın, adamlar iyidir, "Müslümandır" diyorlardı.

Peki size soruyorum Allah aşkına, bunların Müslümanlara vurduğu darbeyi kim vurabildi ?

İstanbul Sözleşmesine imza atıp, bu iğrenç sözleşmeyi bize tatlandırıp, buna karşı gelen Müslümanları, Abdurrahman Dilipak'a kim saldırıp, dava açtı ?

Susan yanıyor beyler, Susan yanıyor.

Evet üzülüyorum, ama kızıyorum da...!

İşin acı tarafı ne biliyormusunuz ? Abdurrahman Dilipak mahkemelik olup, ceza yiyince İktidarın gücünü arkasına almış bu grup iktidarı tarihe geçirecek. Nasıl anılacak biliyormusunuz ? Müslümanları sırf kendi inançlarına, kendi toplumlarına, kendi örf ve adetlerine karşı olan sözleşmeyi savundukları için içeriye attılar. Hemde bizde Müslümanız diyerek.

Abdurrahman Dilipak ki türban için bedel ödemiş ve ne acıdır ki türbanlı bayanlar tarafından derdest edilmeye çalışılıyor. Hemde en çok onlara karşı olan bir sözleşme adına.

Hani her sıkıştıklarında diyorlardı ya CHP zihniyeti, CHP zihniyetinin 70 küsür yılda yapamadığı zulmü 18. yılına giren iktidar fazlasıyla Müslümanlara yapıp reva gördü.

Daha ne olacak ? Bizi ne bekliyor ? Hangi Müslüman kardeşimiz çıkarılan keyfi muamelelere kurban olacak ? 

Hani derler ya ben kurşunu düşmandan bekliyorken kurşun benden, en azından kendimden bildiğimden geldi. Aynen öyle oldu.

Bugün toplum Cemaatlerden  nefret eder hale geldiyse, İnsanlar birbirine güvenmiyor ise, herşey menfaat, para olduysa bu ve buna benzer politikaların sebebi değil de nedir? 

Peygamberimiz (s.a.v) kadınlar Allah'ın size emanetidir. Onlara iyi davranın derken. Onları kendinize ilah edinin, onları kendinizden üstün tutun mu diyordu. 

Yüce Allah Kur'an-ı Kerim'de kadının yerini ve kadının kendisine düşen görevleri bahsederken, bunlar bize yetmiyor muydu da biz kendimize Batı'nın batıl sözleşmelerini şiar edindik ? 

Bugün bu tür şeylere muzdarip olmamız ve böyle saçma sapan sözleşmelerle Müslümanları kırmak aslında dinden uzaklaşmanın verdiği bela değilde nedir ?

O kadar günahlar, musibetler, belalar almış başını gidiyorken. Birde böyle bir sözleşmeyle aile yapısını dağıtmak kime ne fayda getirecek ?

Bu ülkede Eşcinseli, Kemalisti, Putperesti, Koministi, Hristiyanı, Kâfiri, Zındığı Vs'si görüşü ve düşüncesini özgürce söyleyebiliyor ama ne yazık ki Müslüman söyleyince ya mahkeme, ya hapis, ya kara toprak oluyor sonu. Hemde bende Müslümanım diyenlerin eliyle.

Rabbim bizi bizden sandığımız aslında bizle zerre-i miskal alakası olmayan sözde Müslümanların şerrinden korusun. Âmin.