Peygamber Sevdalıları Platformu (Evîndarên Pêxember) tarafından Diyarbakır'da (Amed) “Vahdet ve Kardeşlik Peygamberi Hz. Muhammed” temasıyla düzenlenen Kutlu Doğum etkinliği sona erdi.
Yüzbinlerce peygamber aşının iştirak ettiği etkinliğin düzenlendiği Newroz Parkı Miting alanında çalışmalar, sabahın erken saatlerine kadar sürerken günün ilk ışıklarıyla beraber halkın alana akın ettiği görüldü.
Etkinliğin yapıldığı alanda, kayıp olan çocuklar için kayıp çadırı, 4 farklı bölgede sağlık çadırı ve çevrede bulunan sahipsiz eşyaların teslim edilmesi için ayrıca bir birimin oluşturulduğu gözlendi.
Platform yetkilileri, özellikle alanda kaybolan çocukların rahatsız olmamaları için oluşturulan kayıp çadırında, çocukların oyalanmaları için oyuncak, meyve suyu, kek ve oluşabilecek psikolojik sıkıntılara karşı psikolog bulundurulduğunu belirttiler.
Yetkililer, ayrıca sağlık konusunda da oluşabilecek ani sağlık sorunlarına müdahale etmek için sağlık çadırında gönüllü doktor, hemşire ve sağlık personeli ile bir ambulansında hazır bulundurulduğunu ifade ettiler.
“Şehitlerimizi unutmadık”
6-7 Ekim 2014 tarihindeki saldırılarında katledilen Yasin Börü ile arkadaşlarının ve 9 Haziran 2015 tarihinde katledilen Aytaç Baran’ın resmedildiği ve üzerinde “Bizler şehitlerimizi unutmadık” yazılı büyük brandaların asıldığı Kutlu Doğum alanına Kürtçe, (Kurmanci /Zazaki), Türkçe ve Arapça ‘Kutlu Doğum Etkinliğine Hoş Geldiniz' yazılı afişler asıldığı dikkat çekti.
“Hepimiz Yasin Börü'yüz”
Sabahın erken saatlerinde itibaren alana akın edenlerin toplu olarak salavatlar getirmesi renkli görüntüler oluşturdu. 7 Ekim 2014’te Diyarbakır'da vahşice katledilen Yasin Börü'nün fotoğrafının üzerinde olduğu tişörtleri giyen çocuklar ile gençler ise alana tekbirler çekerek ve “Hepimiz Yasin Börü'yüz” sloganları atarak girdi.
Platformda üzerinde “Vahdet ve Kardeşlik Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.v) mevlit etkinliğine hoş geldiniz” yazılı olan dev afiş ve brandanın asılmış olduğu görüldü.
2 bin kişi görevlendirildi
Alanda düzenin sağlanması adına Peygamber Sevdalıları Platformu tarafından 2 bin kişinin görevlendirildiğini belirten yetkililer, her yıl olduğu gibi bu yılda etkinlik alanında kadın ve erkeklerin İslam'a uygun olacak şekilde farklı alanlarda duracaklarını ve farklı girişlerden alana girdiklerini ve izdihamın yaşanmaması için de her türlü önlemin alındığına vurguladılar.
Miting alanında dev LED ekranlar kuruldu
Alanın tüm çevresine ve alan dışına taşan kitleye de sesin ulaşması için dev ses sitemleri vinçlerin yardımıyla kurulurken, platformu görme imkânına sahip olmayan katılımcılar için platformu izleyebilmesi için dev LED ekranlar kuruldu. Basın mensupları daha rahat ve sağlıklı bir şekilde görevlerini yerine getirmek için ve ülke dışında gelen misafir, kanaat önderleri ve STK temsilcileri için ise ayrıca bir alan ve protokol tahsis edildi.
Ayrıca alanda telefon bağlantılarında sıkıntı yaşanmaması için GSM operatörleri alan etrafında seyyar baz istasyonları yerleştirerek yaşanabilecek muhtemel bir sıkıntının önüne geçmeye çalıştılar.
Halk etkinlik öncesi cemaatle namaza durdu
Vahdet ve Kardeşlik Peygamberi Hz. Muhammed etkinliği öncesi Molla Münir Şanlı öğle ezanını okudu. Ardından miting alanında saf tutan Peygamber Sevdalıları, cemaatle öğle namazını eda etti.
Kur’anı Kerim tilavetiyle başladı
Bu yıl “Vahdet ve Kardeşlik Peygamberi Hz. Muhammed” temasıyla düzenlenen ve yüzbinlerin katıldığı görkemli kutlu doğum etkinliği büyük bir coşku ve heyecana sahne oldu. Sunuculuğunu Yunus Emiroğlu ile Mehmet Emin Gülsever’in yaptığı program Şam Emeviye Camii Müezzini Şeyh Münir’in Kur’an-ı Kerim ile saat: 13.00’te başladı
“Sorunları çatışarak değil, sulh ile çözmeliyiz”
Peygamber Sevdalıları Platformu Dönem Sözcüsü Yahya Oğraş, etkinlikte yaptığı konuşmasında, sorunların çatışarak değil sulh ile çözülmesi gerektiğini dile getirdi. Oğraş, “Ümmetin her cüzü bir bedenin azaları gibidir. Ümmetin bir cüzüne yapılan haksızlık tamamına yapılmış kabul ederiz. Diller ve renkler Allah’ın ayetlerindendir. Farklılıklar Rabbimizin buyurduğu gibi birbirini tanımak içindir. Farklılıkların üstünlük taslamak için kullanılması kabul edilemez. Ümmetin her zaman olduğu gibi ittihat birlik ve beraberliğe ihtiyacı var. Ümmet bir olursa güçlüdür. Müslümanlar kardeştir. Farklılıklar üstünlük sebebi olmamalı, mezhep farklılıkları düşmanlıklar olmamalıdır. Hepimiz İslam ile şeref kazandık. Kürde ve Türke de şeref veren aziz İslam’dır. Başımıza gelen musibetler İslam’dan uzaklaşmaktan kaynaklanıyor.” dedi.
“Ümmetin yetimiydiniz ümidi oldunuz”
Siyer Araştırmaları Vakfı Başkanı Mehmet Emin Yıldırım, geçen yıl yaptığı konuşmasını hatırlatarak şunları söyledi; “Geçen sene dedim; ‘Ümmetin yetimleriydiniz, gururu oldunuz. Dilinizi yok saydılar, yokmuş gibi davrandılar. Allah yetimleri zayi etmedi; sizi de etmedi. Yetimliğin verdiği o mazlumlukla bile Allah varsa tüm dünya karşımızda olsa ne yazar dediniz. Sırtınızı Allah’a dayandınız. Atanız Selahattin gibi ‘Bizi dirilten tek şey peygamber sevdası’ dediniz. Ama şimdi gurur olmanın ötesine geçtiniz. Ümmetin yetimiydiniz, ümmetin gururu oldunuz. Gururuydunuz ümmetin kefareti oldunuz. Kefaretiydiniz ümmetin ümidi oldunuz.”
“Analarımız bir Yasin’i kurban verdi, ama 10 Yasin’i doğuracak”
“Nerede olursa olsun insanlık peygamber sevdasını sizden öğrenecek.” diyen Yıldırım, “Yüreklerinizdeki feryat ne kadar büyük olursa olsun bunu yapacaksınız. Bunu göstereceksiniz. 1 yıl içerisinde Silopi, Şırnak Cizre’de Diyar-ı sahabede evleriniz yıkıldı, hanelerinize ateş düştü. Umut kefaret demem ondan dolayı, yıkılan evlere rağmen 70 yaşındaki dedelerimiz evden kurtardıkları bir bavul eşyayı aldılar. Ama Kuran-ı Kerim’i o çantaya koymadılar. Evleri yıkıldığı halde Kur’an’ı başında taşıyan bu Müslüman kim ne yapabilir. Tüm zalimler sesimizi duysun. Vallahi siz Müslüman Kürtlerin yüreğinden imanı silemezsiniz. Öldükçe biz dirileceğiz. Analarız bir Yasin kurban verdi 10 Yasin doğuracak.” diye konuştu.
Mevlit ve şiir okundu, halk kendinden geçti
Program yapılan konuşmaların ardından okunan Mevlid-i Şerif ile devam etti. Mevlidin ardından Yunus Emiroğlu’nun seslendirdiği “Ya Muhammed” adlı şiirinin okumasıyla program devam etti. Mevlit ve şiirin okunduğu esnada halkın duygulı anlar yaşadığı görüldü.
“O’na her zamankinden daha fazla muhtacız”
Alanı dolduran yüzbinlerce peygamber sevdalısına Kürtçe seslenen Molla Beşir Şimşek, bugünün Allah’a şükür etme günü olduğunu söyledi. Şimşek, “Her yıl Peygamber Efendimizin kutlu doğumunu kutluyoruz. Bu yıl ‘Vahdet ve kardeşlik peygamberi Hz Muhammed’ ismiyle karşınızdayız. Zira İslam âlemi kötü günler geçiriyor. Bugün annelerin gözyaşı sel olup akıyor. Bugün mazlumların kanı akıyor, çocukların bedenleri denizlerin kıyısına vuruyor. Bugün İslam ümmetinin toprakları üzerinde fesat var. Müslümanların kardeşliği fayda etmiyor. Müminler birbirinin kanını içiyor. Bugün İslam âlemi için zor günler. Bu yüzden bugün bizler her zamankinden daha fazla Allah’ın Peygamberine muhtacız. Onun rehberlik ve çobanlığına her zamankinden daha fazla muhtacız.” dedi.
“Bugünkü Kutlu Doğum tarih yazacaktır”
Daha sonra platforma gelen Doğruhaber Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Göktaş ise şöyle konuştu: “Dünyanın bütün edepsizleri, ahlaksızları, haçlıları içerden ve dışardan Allah’ın parlayan nurunu söndürmek için olanca mücadele verdiler. Diyarbakır 1. Dünya Savaşı’nda bu ülkenin her tarafı işgal edildiği halde kâfirler buraya girememişti. Sanki bunun intikamını almak için, bu sahabe şehrine giremedik ama onun intikamını alırcasına ne kadar terbiyesiz ahlaksız varsa Müslüman Kürt kardeşimin dinini imanını elinden almak için yanıyor, tutuşuyorlar. Bugünkü kutlu doğum tarih yazacaktır. Öyle basit bir kutlu doğum değildir. Rabbimiz bunu bize göstermiştir; ‘Ben bu coğrafyada nurumu yeniden çıkaracağım” demiştir. Kimse bu seneyi geçen sene ile kıyaslamasın. Elhamdülillah Allah bizi bu manzarayı gösterdi. Allah nurunu bütün hücumlara rağmen, bu ülkede bu coğrafyada, katliamlar yapılmıştı. Hiç böyle şehirler tahrip edilmemiş, harabeye çevrilmemişti. Allah sizlerin eliyle sizlerin gücüyle kendi dinini bu coğrafyadan bu ülkenin her yanına yayıyor.”
“Gelin Muhammed’e sarılın”
Bir yıl içerisinde binlerce Kürt gencini ölüme sürenlere de seslenen Göktaş Hoca, “Allah’a nasıl hesap vereceksiniz. Gelin Muhammed’e sarılın. Bu coğrafya Kemalizm’i kabul etmedi, Sosyalizmi de kabul etmeyecek. Boşuna uğraşıyorsunuz. Sözümüzü dinlemediler. Vallahi böyle büyük bir felaketin geleceği ortadaydı. Yalvarıyorduk; “Gelin bu yolları bırakın, işte Müslümanlar işte didarlar, işte sahabe şehri. Nerede çözüm arıyorsunuz. Şurada çözümü bulamayacaksanız nerede bulacaksınız? Peygamber sevdalısı kardeşlerimin yaptığı bir şey var. Bu ülke Müslüman oldu olalı böyle bir şey görmedi. Bu yıl 100 bin kişi siyer sınavına katıldı. Bu insanlar peygamberin hayatını defalarca okudu. Bu basit bir amel değildir. Sizi burada toplayan peygamber sevdasıdır. Bu dünyanın yegâne ilaç Hz Muhammed’i sevmektir. Aksi takdirde yok olacağız.” diye konuştu.
Dua ile sona erdi
Etkinlik, Molla Kerbela Şanlı’nın okuduğu duanın ardından sona erdi.