"Darbe Girişiminden Sonra Ülkedeki Sürecin Kötüye Gitti"

Abone Ol

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Bingöl Milletvekili Hişyar Özsoy, HDP İl Binasında gündeme dair açıklamalarda bulundu. Özsoy, yaptığı açıklamada, "darbe girişiminden sonra ülkedeki sürecin kötüye gittiğini, ilan edilen olağanüstü Hal'in ülkeye ciddi zararlar verdiğini belirterek, "Başta Fetullahçılar ile mücadele ediyoruz diye bir olağanüstü hal ilan ettiler. Cumhurbaşkanı ilk yaptığı açıklamada bu olağanüstü hal'i devletin içine ilan ettiğini söyledi. Halk değil. İlk bir buçuk ay cemaat endeksli operasyonlar yaptı. Ondan sonra direksiyonu kırdı. Türkiye'de ne kadar Erdoğan gibi düşünmeyen kesim varsa başta HDP,DBP olmak üzere aydınları, Üniversite hocalarını,Eğitim-Sen'lileri ve basını etkisi altına alan bir saldırı dalgasına girdi. Şuana kadar 130 Bin'den fazla insan açığa alındı. En son açığa alınmalara Eğitim-Sen'in başına geldi. Darbe ile hiçbir alakası olmayan onbirlerce insanı işten çıkardılar. Önümüzdeki süreçte de sağlık sektöründe bu tür girişimler yapacağını söylüyorlar. İhraç ve açığa alınmalar önümüzdeki artacak" dedi.

"DBP'NİN KAYYUMLARI SİYASİ, AKP,MHP'NİN YOLSUZLUK, HIRSIZLIK"

HDP Bingöl Milletvekili Hişyar Özsoy, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) belediyelerine atanan kayyumların siyasi olduğunu, AK Parti ve MHP belediyesine atanan kayyumların yolsuzluk ile hırsızlık ile alakası olduğunu ifade ederek, "Diğer taraftan Belediyelere kayyumlar atandı. İlk önce 24+4 yani 24 DBP'ye ait belediyeler, 3 AKP, 1 MHP'ye ait belediyelere kayyum atandı. Tabi onların ki yolsuzluk,hırsızlık, ihaleye fesat karıştırma gibi suçlarla bizimkiler daha siyasi olmak üzere belediyelere kayyum atandı. Orada bile eşit bir şekilde davranılmadı. DBP'nin belediyelerine kayyum atarken dışarıdan, AKP ve MHP'nin belediyelerine atanan kayyumlar ise Meclis tarafından seçilmiş kişiler oldu. DBP'nin kayyumları kaymakam hatta bazen bulamamışlar Korucu başını atamışlar. Bu arada Karakoçan iki tane eş başkanımızı da tutukladılar. Uzun süredir Karakoçan'ın başını yakmaya çalışıyorlardı. aslı astarı olmayan bir takım gerekçelerle tutukladılar. Yüksek bir ihtimal oraya da kayyum atarlar. Bu şekilde yerel demokrasiyi bitirmeye çalışıyorlar. HDP olarak tavrımızı sonuna kadar sürdüreceğiz. Halkın bize verdiği sorumluluğu yettiği kadar taşımaya çalışıyoruz. Devlette bunu tanımamaya çalışıyor. Bu halka bizim vereceğimiz söz kesinlikle bu vahşetin, bu adaletsizliğin, bu kanunsuzluğun karşında da diz çökmeyeceğiz.  Bu tür meselelerin konuşularak çözülmesi için alan açmaya çalışıyoruz. Hem yurt içinde hem de yurt dışında onlarca girişimimiz söz konusudur" şeklinde konuştu.

"BAŞBAKAN, KAN VE GÖZYAŞI İSTİYOR BİZ DEĞİL"

Bingöl Milletvekili Hişyar Özsoy, Gaziantep patlamasından önce KCK'nın şartsız koşulsuz süreç istediğini ama Başbakan Binali Yıldırım'ın çözüm süreci olmayacak açıklamasında ki gayenin savaş , kan ve gözyaşı olduğunu vurgulayarak, " KCK'nın yakın zamanda bir açıklaması olmuştu. Ön şartsız ön koşulsuz çözüm sürecine tekrar oluşsun diye. Yeter ki HDP'nin içinde olacağı şekilde siyaseten bir insiyatif alsın diye bir açıklaması olmuştu. Oda Gaziantep patlamasının gürültüsünden dolayı duyulmadı. En son Sayın Abdullah Öcalan'ın cezaevinden bir mesajı oldu. Devlet varsa biz bu işi 6 ayda barışçıl bir şekilde çözeriz dedi. Tabi bütün bunlara gelen cevap çözüm falan yok dediler. Başbakan çözüm yok diyorsa demek ki, daha fazla ölüm var, kan var, gözyaşı var bunu söylemeye çalışıyor. Bunu kabul edilmez buluyoruz. Nihayetinde kendi çocukları değildir. Ha dağda ha asker ölen kendi çocukları olmadığı için söylüyorlar. Ölüm dışında siyaset yapabilecekleri bir zemin kalmadı. Bütün bu hengamenin içerisinde öncesinde barış süreci, darbe girişimi gibi süreçlerin içerisinde bir de suriyeye asker soktu. Başika'da bir takım askeri hareketlilikler söz konusudur. bunlarda önümüzdeki dönemlerde bölgede dengeleri zorlayacaktır. Ortada böyle genel bir tablo söz konusudur. Bizm bu tablo içerisinde devlete önerdiğimiz şey, bu zulümlerle hiçbir yere varamazsınız. Tez elden hem suriyedeki Kürtlerle hem de Türkiye'deki kürtlerle meselelerimizi insan gibi siyasal bir çerçevede çözmeye çalışalım" ifadelerine yer verdi.

"CEYLANPINAR'DAKİ POLİSLERİN KATİLİ BELLİ"

Özsoy, "Ceylanpınar'da öldürülen iki tane polis meselesi vardı. 1 Kasım seçimleri öncesinde vatandaşlar HDP'ye neden polisleri öldürdünüz diye sorular soruyordu. Polisleri kimin öldürdüğü açığa çıktı ve son derecede nettir. Nereden biliyoruz?, Biz HDP olarak iki defa polislerin öldürülmesinin araştırılmasını için meclise iki defa önerge verdik. Ama iki defada AKP ve MHP tarafından reddedildi. Bu polislerin kimin öldürdüğünü bulmak istemiyorlar. Anahtar burada o polisleri öldürenleri bulabilirsek eğer devlet burada irade gösterebilirse barış sürecini kim bozdu, sonraki süreci kim yürüttü darbeyi kim veya kimler yaptı hepsi açığa çıkar. O iki polis öldürüldükten sonra devlet kandile hiçbir zaman yağdırmadığı kadar bomba yağdırdı. Şimdi her şey açığa çıkmış, kaybedilen deliller hatta o polislerin avukatının söylediği o avukatta gözaltına alındı. O polisleri öldürüp savaş stratejisine geçmek için kullandılar" dedi.  Habermerkezi