Cumhuriyet tarihi boyunca birçok kez büyük depremlerle sarsılan Bingöl, Türkiye’nin en aktif deprem kuşaklarından birinde yer alıyor. 1940, 1971, 2003 gibi yıllarda ortaya çıkan şiddetli depremler, şehirde ve sosyal hayatta ağır darbeler vurdu. Ancak bu travmatik geçmişe rağmen, Bingöl’ün depremle ilgili yönetimsel söylemlerinde mevcut önemli bir sorun göze çarpıyor: Bingöl her zaman “depreme hazırlanıyor” ancak ne zaman “depreme hazır” olacak?
Türkiye’nin iki önemli fay hattının kesiştiği noktada yer alan ve geçmişi ölümcül depremlerle dolu olan Bingöl’de önleyici ve koruyucu önlemler alınamıyor.

Bingöl İşkur İUP Sonuçları Açıklanacak Bingöl İşkur İUP Sonuçları Açıklanacak


Erzincan Örneği
Türkiye'nin en aktif deprem bölgelerinden biri olan Erzincan, tarih boyunca büyük yıkıcı depremler yaşadı. 1939 ve 1992 yıllarında meydana gelen yıkıcı depremlerde binlerce insan vefat etmiş, şehir adeta yeniden inşa edildi.
Erzincan’daki yıkıcı depremler, Türkiye’de depreme dayanıklı yapıların önemini ortaya koymuş ve deprem yönetmeliklerinin uygulamasında büyük rol oynadı. 


Erzincan’da Alınan Önlemler:
Erzincan, 1939 ve 1992 depremlerinden sonra ciddi bir imar ve yeniden yapılanma sürecine girdi. Şehir, iki büyük deprem sonrasında yeniden inşa edilip, depreme dayanıklı yapılar konusunda önemli adımlar attı. Deprem yönetmelikleri, afet eğitim ve hazırlık programlar, kentsel dönüşüm hamleleri, altyapı güçlendirme çalışmaları hepsinden önemlisi şehir imarı..
Şu anda Erzincan, Türkiye'nin en modern ve deprem riski yüksek olan illerinden biri olmasına rağmen en iyi hazırlıklı şehirlerinden biri olarak kabul ediliyor. 
1992 depremi sonrası, inşa edilen binalar Türkiye Deprem Yönetmeliği’ne uygun olarak yapılmış, özellikle 2000’li yıllardan itibaren, yeni betonarme yapılar depreme dayanıklı malzemeler kullanılarak ve mühendislik esaslarına göre inşa edilmiş. Yapılar, zemin etüdü çalışmaları dikkate alınarak inşa edilmekte ve kat sınırlamalarıyla güvenliği artıran tedbirler uygulanmaktadır.
Şehirdeki yapılaşma, deprem yönetmeliklerine sıkı sıkıya bağlıdır ve depreme karşı hazırlıklı olmak adına binalar denetimlerden geçirilmektedir.


Bingöl’de Neler Oldu
1 Mayıs 2003 depreminde 176 kişi vefat etmiş, 625 bina çökmüştü. Depremin hemen akabinde yapılan denetimler, şehrin önünü tıkamış ve gelişimine büyük darbe vurmuştur. Bingöl’de pek çok ağır hasarlı binaya orta hasar, hafif hasar kayıtları tutulmuş ve güçlendirme kararlarıyla günümüze kadar gelişimini sürdürmüştür. 2003 depreminden sonra ağır hasarlı binalara yönelik “100 dolarla hafif-orta hasarlı kayıt altına alındılar” iddiaları tazeliğini korumaktadır. 
2003 Sonrası İmar Durumu
Bingöl, yıkıcı depreminden ardından Erzincan gibi dersler çıkaramamış, yapılaşması içinden çıkılmaz hale dönüşmüştür. Tarım arazilerinde binalar yükselmiş, deprem kuşağındaki şehirde, kat sayıları 10-12 katı bulmuştur. Dere yataklarına inşa edilen yapılara kolaylıkla ruhsatlar vermiş, kamu binaları deprem gerçeğini göz ardı edilerek inşa edilmiştir. Depreme hazırlanması gereken şehir, siyasi, bürokrat ve yöneticilerin ilgisizliğiyle daha beter hale dönüştürüldü.

21 yılda “Hazırlanıyoruz”
Aradan geçen süreçte idareciler, siyasiler ve yöneticiler, deprem sonrası “Bingöl depreme hazırlanıyor” mesajını sıklıkla yineliyorlar. Bingöl Belediyesi bünyesinde mikrobölgeleme çalışmaları, Valilik koordinesinde AFAD ve diğer kurumlarla pek çok önemli çalışma yürütülüyor. 21 yılın sonunda yürütülen çalışmalar önemini konusunda Bingöl’ün depreme ne zaman “hazır” olacağı ise belirsizliğini koruyor.
Sonuç olarak, Bingöl'ün deprem gerçeği, yalnızca hazırlanmakla yetinilemeyecek kadar önemli. Artık “hazırlanıyoruz” demek yerine, şehrin depremine karşı gerçekten “hazır” olduğunu göstermek için daha somut ve hızlı adımların atılması gerekiyor.