Doğu Anadolu Bölgesi’nin yukarı Fırat Bölümü’nde yer alan Bingöl, adına ilişkin pek çok efsane ile tanınır. Tarih boyunca çeşitli medeniyetlerin egemenliğinde kalan il, daha önce “ÇEVLIK” ya da halk dilinde. “ÇOLİG” adıyla Palu ilçesine bağlı bir bucaktı. 1872 yılında ise “ÇAPAKÇUR” adıyla ilçe; 1936 yılında (yine aynı isimle 04.01.1936 tarihli 3197 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2885 sayılı kanunla) il haline getirilir. İl Merkezi “Çapakçur” adı altında 1945’e kadar bu isimle anıldı. 1945 yılında “BİNGÖL” adı verilir. Ve bu isimle anıla gelir. Bingöl, adını Yaşar Kemal’in İnce Memed kitabında ele aldığı efsaneye göre alındığına dair rivayetler de vardır.

Geyikdere Köyü ve Mezraları Elektrik Bekliyor: yüzlerce Hane Mağdur Geyikdere Köyü ve Mezraları Elektrik Bekliyor: yüzlerce Hane Mağdur

Yaşar Kemal’in İnce Memed Kitabında Bingöl ismiyle geçen efsaneden şöyle bahsedilmiş; ‘’Köroğlu Bingöl dağlarında dolaşırken gökte uçan üç ördek düşürdü üç ok atışta. Al yeşil çadırını Bingöl yaylasına kurdurdu. Seyisine dedi ki, al şu ördekleri temizle, yıka getir de kendimize bir şölen çekelim. Kıratı da götür yanında, o da sulansın. Seyistir, aldı ördekleri, tuttu Kıratın dizgininden, biraz ilerdeki yeşil düzlükten kaynayan pınara gitti, önce atı suladı, çayıra bıraktı, sonra da ördekleri yolmaya başladı. Birinci ördeğin yolunması bitince yıkamak için onu suya soktu, ördek suya değer değmez, öyle çırılçıplak, tüysüz canlanıverdi, seyisin elinden kaydı, havalandı gitti. İkinci, üçüncü ördek, onlar da suya girer girmez canlanıp uçtular. Seyis korku içinde, başına ne geldiğini bilemeden Köroğlu’na koştu, hal keyfiyet böyle böyle, dedi. Köroğlu, amanın diye, delirmişçesine ayağa fırladı, aman ha, sen içtin mi o sudan, diye sordu, içmedim, dedi seyis. Kırat içti mi? O, içti, dedi seyis. Eyvah, ocağın yana, o bengisu- dur, ölümsüzlük suyudur. Hızır Aleyhis selamın içip ölümsüz- lük kazandığı sudur, haydi gidelim de biz de içelim. Koştular vardılar ki, ne görsünler, o pınar bin tane göl olmuş. Eyvah, dedi Köroğlu, eyvah ki eyvah... İşte bu olaydan sonra koç yiğit Köroğlu kendi kırk ölmezlere karışmasına karşın bengisuyu arıyor. Kendisi zaten ölmez. Kendisi için değil, insanlar için... Pınarı buluyor, bulunca sevincinden kanatlanıyor, ölümsüzlük, ölümsüzlük, diye bağırıyor, gür sesinden dağlar yankılanıyor, sevinçten kanat takmışken, bir de görüyor ki ayağının dibinde- ki pınar bin tane göl olmuş ve hem de sular birbirine karışmış. Birçok ölmez kuş vardır gökyüzünde işte bu kuşlar Köroğlu’nun öldürüp de pınarlara soktuğu, sonradan dirilen kuşlardır. Köroğlu kuşları ve atları severdi. Onun için onları ölümsüzleştirdi. Soylu atların piri Hızır Aleyhis selamdır. Onun altındaki Bozat da ölümsüzdür. Onun için ona deryalar yüzünde dolaşan Bozatlı Hızır derler.’’ (Yaşar Kemal – İnce Memed 4, s.181)  

Haber Merkezi

Içeri Bingöl

Içeri Bingöl 2

Editör: MD MEDYA GROUP_