Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili İdris Baluken, partisinin Bingöl İl Başkanlığı önünde açıklamalarda bulundu. Baluken, açıklamasında “Bugün 15 Temmuz darbe girişimini atlattık diye Türkiye halkları demokrasiye, toplumsal barışa, hukuk devletine, insan haklarına ihtiyaç duyarken Erdoğan ve AKP maalesef bir sivil darbeyi Türkiye halklarına dayatıyor” dedi.
“BU YOL TEHLİKELİ BİR YOLDUR”
Baluken, “İçerde ve dışarıda devreye koyduğu bu darbenin aslında amacı, Kürt halkının ve bütün muhalif kesimin demokratik kazanımlarıdır. İçerde Kürtleri hedefleyen bu konsept, Ortadoğu’da Kürt halkının kazanımlarını hedefliyor. Bu politikalarla Erdoğan’ın veya AKP’nin sonuç alması mümkün değildir. Bu politikalarla ancak kendi sonunu hazırlayabilir. Hemen hemen Kürt illerinin tamamında dışarıda kalan bir eş başkanımız kalmadı. Bir siyasi partinin eş başkanlarını gözaltına almak, tutuklamak demokratik siyaseti tavsiye edip halkı baka şekilde çözüm yöntemlerine ulaştırmanın ta kendisidir. Bu gidiş, doğru bir gidiş değildir. Bu yol tehlikeli bir yoldur. Tam tersi, böyle bir durumda silahların susması gerektiğini ilkesel olarak ortaya koyduk” dedi.
“KÜRT İLLERİNDE NEREDEYSE TÜM ARKADAŞLARIMIZ GÖZALTINDA”
Baluken, açıklamalarını şöyle sürdürdü, “Bingöl’den, Dersim’den, Hakkari’den Iğdır’a kadar neredeyse Kürt illerin tamamında demokratik siyaset yürüten bütün arkadaşlarımızı gözaltına alarak siyasi soykırım operasyonlarını sonuca ulaştırmayı düşünüyorlar. Bingöl üzerinde de özel olarak, özel politikalarla özel bir konsept yürütüyorlar. Bingöl halkını birbirine düşürmenin kirli hesaplarını yapıyorlar. Bingöl halkını oy verdiği siyasi partilere göre bölüp, çatıştırmanın hesaplarını hayata geçirmeye çalışıyorlar. Biz tüm halkımızı, bu konuda özellikle sağduyulu olmaya, bu oyunlara bu tezgahlara karşı uyanık olmaya davet ediyoruz. Burada hangi siyasi partiye oy verirse versin, Bingöl halkı içersinde hiç kimsenin birbiriyle düşmanlığı yoktur. Aramıza sokmak istenen bu düşmanlık tohumlarına asla pirim vermeden halkımızın özgürlük, demokrasi ve barış mücadelesi etrafında kenetlenmenin zaruri olduğu günlerden geçiyoruz. Bingöl eş başkanlarımızın tutuklanma sebepleri budur.”
“BU MEYDANDA SAYISIZ AÇIKLAMA YAPTIK”
“HDP’nin, DBP’nin eş bakanlarını tutuklamak, son derece kirli bir yaklaşım, kirli bir politikadır. Bu meydanda sayısız açıklama yaptık. Kimse çıkıp diyemez ki, siz açıklamalarınızda savaşı bir çözüm yöntemi olarak gösterdiniz. Kimse diyemez ki siz yaptığınız açıklamalarla savaşı meşrulaştıran bir siyaset tarzı ortaya koydunuz. Hiç kimse bize diyemez ki siz Bingöl’den savaş çağrıları yaparak gerilimin artması için özel bir çaba sarf ettiniz. Çünkü biz buradan yaptığımız bütün çarpılarda barışı esas aldık. Tam tersine savaşı kutsayanlar, terörle mücadele adı altında buradaki operasyonları meşrulaştırma içerisine girdiler. Barış iradesi esas alınmalıdır. Müzakereyi esas alan bir çağrı ortadadır.”
“REKTÖRLÜK SEÇİMLERİNİ DAHİ KALDIRDILAR”
“Bu gece yarısı 2 KHK ile yeni bir darbe anlayışına imza attılar. 10 binin üstünde kamu emekçisini kamusal alandan tavsiye ettiler. Bununla beraber hukuksal süreçlerle ilgili kazanımların tamamını ortadan kaldırdılar. Rektörlük seçimlerini dahi ortadan kaldırdılar. İktidara gelirken YÖK’ü kaldıracağız diyenler, bugün rektörlük seçimi kaldırarak faşist darbeyi ortaya koydular. 12 Eylül darbesi neyse, Erdoğan’ın uygulamaları da öyledir. Her birimiz bedel de ödeyebiliriz ancak asla bu darbeci anlayış karşısında geri adım atmayacağız. 12 Eylül darbesini yapanlar tarih önünde mahkum oldular. Bu darbe uygulamasını yapanlar, halkın içerisine giremeyecek bir ayıbı yaşıyorlar. Biz tarih önünde haklılığımıza inanıyoruz. Bu zulüm politikalarına karşı direniş politikasından geri adım atmayacağımızı bilmenizi istiyoruz.” (Haber Merkezi)