“Bölgesel Kalkınma Odaklı Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşması Programı” kapsamında “Tarım ve Havza Bazlı Kalkınma” alanında “Arı ve arı ürünleri ile ekonomik değeri yüksek bitkilerin tespiti ve değerlendirilmesi” konularında 2016 yılında pilot üniversite seçilen Bingöl Üniversitesi, “Bingöl Balı’nın Coğrafi İşaret” alması için Türk Patent Kurumu’na başvuruda bulundu.

Bingöl Balı’nın coğrafi işaret alması için, Pilot Üniversite Koordinasyon Merkez Birimi (PİKOM) tarafından hazırlanan rapor 16 Aralık 2020 tarihinde Türk Patent Kurumu’na sunuldu. PİKOM tarafından hazırlanan ve Türk Patent Kurumu’na sunulan raporda Bingöl Balı’nın tanımı ve ayırt edici özellikleri, balın fizikokimyasal ve palinolojik özellikleri, üretim metodu, bal hasat zamanı, arıcılık yapılan alanların dağılışı, arının bakım ve beslenmesi, arıların kışlatılması, balın üretim aşamaları, balın denetlenmesi gibi konu başlıkları yer alıyor.

“Balımızın kalitesi, floradaki zenginlikten ve ilimizin konumundan kaynaklanıyor”

Üniversite Rektörü Prof. Dr. İbrahim Çapak, başvuru sonrası şu açıklamalarda bulundu: “Bingöl Balı, geçmişten günümüze ve son olarak PİKOM kapsamında yürütülen projelerle hak ettiği değeri elde edebileceği sonuçlara ulaşmıştır. Bingöl, ülkemizdeki önemli arıcılık merkezlerinden biri konumundadır. Arıcılık yörede birçok insan için önemli bir gelir kaynağı durumundadır. Floradaki zenginlik, topografik yapı ve iklim Bingöl balının ün kazanmasındaki başlıca faktörlerdir. Bingöl ilinde, bir taraftan yıllık yağış miktarı Karadeniz illerine yaklaşan değerlerde iken, diğer taraftan temmuz ve ağustos ayları sıcaklık değerleri güney illerine benzemektedir. Hem yıllık yağış miktarı hem de güneşli geçen gün sayısının fazla olması yöre florasını zengin kılmaktadır. Ayrıca Evliya Çelebi, seyahatnamesinin otuzdan fazla yerinde Bingöl yaylalarının güzelliğine vurgu yapıyor ve Bingöl yaylalarından “yaylalar güzidesi” olarak bahsediyor”

“Bingöl Balı, 1550 tarihli ‘Tahrir Defteri’nde Geçiyor”

Prof. Dr. Çapak, Bingöl Balı’nın tarihi kaynaklarda yer aldığına dikkat çekerek, “Bingöl balıyla ilgili dikkat çeken bir başka önemli kaynak; Osmanlı döneminde hazırlanan 1550 tarihli Tahrir Defteri’dir. Bu kaynakta, yörede arıcılık önemli bir faaliyet olarak görülmekte ve kovan (kevare) başına iki akçe iki öşür vergisi alındığı görülmektedir. Çapakçur (Bingöl’ün eski adı) Liva Kanunnamesine göre, yörede bulunan kovanlardan toplam 1305 akçe öşür vergisi alındığı ve bu meblağın 653 adet kovana tekabül ettiği görülmektedir. O dönemde baldan alınan vergi, Çapakçur’da toplam vergi içerisinde önemli bir orana tekabül etmekte ve arıcılık faaliyetlerinin Bingöl’de ne kadar köklü bir geçmişe sahip olduğunu göstermektedir” şeklinde konuştu.

Rektör Çapak, açıklamasının devamında şunları söyledi: “Bingöl Üniversitesi Pilot Üniversite Koordinasyon Merkez Birimi’nce (PİKOM) çıkılan çağrılarda kabul edilen projelerde, Bingöl İli’nin farklı bölgelerine ait bal numuneleri analiz edilmiş ve analiz sonuçlarına göre Bingöl Balı’nın fizikokimyasal ve palinolojik özellikleri coğrafi işaret almak için gerekli şartları fazlasıyla taşımaktadır. Coğrafi işaret alan balların denetlenmesi ve değerlendirilmesi üniversitemiz koordinatörlüğünde ilimizin ilgili kurumlarınca yürütülecektir ” HABER MERKEZİ