“AŞI’NIN AMACI ÖNLENEBİLİR HASTALIKLARIN ÖNÜNE GEÇMEK”

Abone Ol

Bingöl Halk Sağlığı Müdürlüğü adına açıklama yapan Doktor Vedat Söyiler; “ ilk kez Ekim 2005 tarihinde başlayan ve bu yıl 11. kez düzenlenecek olan “Avrupa Aşı Haftası” etkinlikleri 24 – 30 Nisan 2016 tarihleri arasında yapılacaktır.  “11. Avrupa Aşı Haftası”nın ana teması, siyasi, mesleki ve kişisel düzeylerde bağışıklamaya olan taahütün yenilenmesine olan ihtiyacın öne çıkarılması olarak belirlenmiştir” ifadelerini kullandı.

Ülkenin, 1981 yılından bu yana Sağlık Bakanlığı tarafından “Genişletilmiş Bağışıklama Programı” yürüttüğünü ve programın amacının aşı ile önlenebilir hastalıkların engellenmesini olduğunu vurguladı. Doktor Söyiler; “ Programın amacı, aşı ile önlenebilir hastalıkların ve bu hastalıklardan kaynaklanan sakatlık ve ölümlerin engellenmesidir. Bu program kapsamında; boğmaca, difteri, tetanoz, kızamık, kızamıkçık, kabakulak, tüberküloz, çocuk felci, hepatit B, Hemofilus influenza tip b, konjuge pnömokok, hepatit A ve suçiçeği aşısı tüm bebeklerimize ücretsiz olarak sağlık kuruluşlarında uygulanmaktadır. İleri yaş nüfusunun giderek artığı ülkemizde, kronik hastalıklarda ve kanserlerde artış eğilimi meydana gelmektedir. Bu durum erişkin bağışıklamasının daha ön plana çıkmasına neden olmaktadır. Bakanlığımız, erişkin bağışıklamasının artan öneminin farkındadır. Gerek çocukluk döneminde temel bağışıklaması yarım kalan gerekse bağışıklamanın pekiştirilmesi amacıyla ek aşılamalara ihtiyacı olanlar ile yaşlılar, kronik hastalığı olanlar, immun yetmezliği bulunanlar ve diğer risk gruplarındaki kişilerin enfeksiyon hastalıklarından korunması hedefleri doğrultusunda aşılama çalışmalarını yürütmekte ve desteklemektedir” dedi.

Aşılanmanın, aşılanan bireyin hastalıklardan ve onların yol açtığı sakatlık ve ölümden koruması gibi kişisel yararları yanında toplumsal yararlarının da olduğunu söyleyen Doktor Söyiler;“Aşılanarak bağışık hale gelmiş bireylerden oluşan toplumların, hastalıkların yayılmasına karşı direnç göstermeleri toplumsal yararın en büyük göstergesidir.  Bu yolla, aşı uygulanma yaşından küçük olan bebek ve çocuklar, yeterli immun yanıt oluşturamayan immun yetmezlikliler, yaşlılar, aşı kontrendikasyonu olduğu için aşı yapılamayan bireyler, aşı yapılmış ancak bağışıklık düzeyi azalmış bireyler de korunmuş olurlar. Bu dolaylı etki, toplumsal bağışıklık olarak adlandırılır. Toplumsal bağışıklığın sağlanabilmesi için uygulanan aşının etkili olması yanı sıra gerekli aşı kapsayıcılık hızına da ulaşılmış olması gereklidir. Sağlık personelimizin başarılı çalışmaları, anne ve babaların çocuklarını aşılatmaları konusundaki duyarlılığın artması sonucunda yüksek aşılama yüzdelerine ulaşılmış ve bunun sonucunda ülkemizde aşı ile önlenebilir hastalıkların sayısı ve bu hastalıkların yol açtığı ölümler oldukça azalmıştır” ifadelerine yer verdi.